Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Servisler
Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Esma Mızrak
Esma Mızrak

İnsanın nezaketi, kimliğidir

Madame de Staël’in nezaketle ilgili bu tespiti şöyledir: “Nezaket, insanın gerçek düşünceleri arasında seçim yapabilme sanatıdır.”

Peki, şöyle bir soru yönelteyim size: Herkes sanatçı olmaya layık mıdır? Hayır, layık değildir. Her insan da aynı sanatçı misali nezakete layık değildir.

İnsanlar içerisinde ne kadar nazik olduğuna kanarak o insana değer verirseniz, sonu maalesef hüsran ile karşılaşır. Sevgi bir iletişim kaynağıdır ama saygı, bireyin özüne inebileceğiniz tek yoldur. Hiç kimse size karşı hemen saygısızlık yapmaz; hemen o çirkef, karanlık yüzünü göstermez. Hayatımdaki insanlarla bu konuyu konuştuğum zaman, evlilikte bunun çok büyük bir sorun olduğunu söyleyenlerle karşılaştım. Saygısız bir şahıs, bunu çok güzel örtbas edebilir. Bunun yanında siz de aşktan, aşkın verdiği vurdumduymazlıktan bunu göz ardı edebilirsiniz. Bunların yanında karşı tarafın saldırganlığı, sevgisiz büyümesi, ebeveynleriyle iletişiminin yeterince olmaması, hayatı boyunca sevgi yerine nefret görmesi bunun en büyük etkenidir. Seni sevmediğini gizleyebilir; sinirli anında veya kavgada sevgisizliğini dile getirmeyebilir. Ama saygısız olduğunu bu tarz durumlarda asla gizleyemez.

Narinlik, nezaket, hoşgörülü olmak, iyiyi iyi görmek herkesin yapabileceği bir şey değildir.

Honoré de Balzac’ın saygı üzerine ifade ettiği şöyle bir söz vardır:
“Saygı, küçüğü de büyüğü de aynı ölçüde koruyan bir settir; hiç kimse küçülmüş olmaz böylece.”

Yukarıda sınıflandırdığım insanlar genele vurulduğunda, bu tarz edepsizliklerle anılabilir. Fakat parmaklarınıza bakın, her biri farklı boyutta ve hatta her biri farklı kalınlıktadır, değil mi? Baş parmağınız ile küçük parmağınız birbirine ne kadar benzeyebilir? İşte insanlar da aynı bu şekildedir; her insan her konuda aynı performansı göstermeyebilir.

Mevlâna şöyle demiş insan için:
“Her şey incelikten, insan kabalıktan kırılır.”

Kişinin kendisine yaptığı en iyi yatırım, iyi birisi olmaya çalışmasıdır. Birisinin vefatından sonra, o insanın neler kazandığını, maaşının çok iyi olduğunu, arabalarının markasını, evinin konumunu konuşan insanlarla pek rastlamazsınız. Ama o insanın ne kadar iyi biri olduğunu, ne kadar nazik davrandığını, kimseyi kırmadığını, insanların bilmediği nice nice iyilikler yaptığını çok rahat duyabilirsiniz.

Evet, belki siz bu durumlarda insanların mevtanın evini, arabasını konuştuklarını duymuş olabilirsiniz. İşte bu noktada, ölünün değil, konuşanın seviyesi belirlenir.

Başarının en tatlısı, tebrik edilmek veya arkanızdan iyi konuşulmak değildir. Başarının en tatlı noktası, kendinizi sevebilmektir. Kendinizi kendiniz eğitebilirsiniz. Hiçbir zaman etrafınızın baskısıyla kötü olmayı tercih etmeyin. Bahanelerle avunmayın.

Hayatınızda kimseden emin olamazsınız ama kendinizden her zaman emin olabilirsiniz.
Siz siz olun ve kendinizi gözünüzde yüceltecek, gururlandıracak şeylerle meşgul olun.

Kendini sevmek, ömür boyu sürecek bir aşk hikâyesinin başlangıcıdır.
– Oscar Wilde

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER