Yeni Sanayi Alanları Belirleniyor. Tekirdağ’a İhanet Mi Ediliyor?

Yeni Sanayi Alanları Belirleniyor. Tekirdağ’a İhanet Mi Ediliyor?

Yayınlama: 27.01.2023
948
A+
A-

14 organize sanayi bölgesi (OSB) olan ve birinci derece tarım topraklarına sahip Tekirdağ’da yeni sanayi alanlarının belirlenmesi ve organize sanayi bölgelerinin kurulması planlanıyor. Trakya bölgesinin Türkiye’de ve dünyada  tarımsal verimliliği en yüksek alanlardan bir tanesi olduğuna dikkat çeken uzmanlar ve STK temsilcileri, tarım alanında stratejik önem taşıyan bölgenin, tarım dışına çıkarılmasının ihanet olduğunu söylüyor. İstanbul sanayisinin Trakya’ya taşınacağı ileri sürülürken; bölgede alarm veren yer altı su seviyelerinin, 400 metrelere düştüğü, aşırı su tüketen sanayi faaliyetlerini ve gelen göçü karşılanamayacağı vurgulanıyor.

 Haber: Serap Cömertoğlu İşcan

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Bölgeleri Genel Müdürlüğü’nün talimatıyla uzun vadeli sanayi alanı ihtiyaçlarının karşılanmasına ilişkin Valilik öncülüğünde yerel yönetimler ve kurumların katılımıyla yeni sanayi alanları belirlenecek. Öte yandan, 400 hektarlık alanın Veliköy OSB olarak gösterilmesine yönelik yapılan plan değişikliği de 20 Ocak’ta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından askıya çıkarıldı. Geçtiğimiz Aralık ayında ise 1 milyon 907 bin metrekare işlenebilir tarım alanı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile Çerkezköy Özel Endüstri Bölgesi ilan edilerek, resmi gazetede yayınlanmıştı.

Mevcut planlarda yüzde 4 olan sanayi alanının, yüzde 10’a çıkarılması ve Avrupa yakasında ki İstanbul sanayisinin Trakya’ya taşınmasının hedeflendiği iddia ediliyor.

İklim krizi ile birlikte yaşanan kuraklık, gıda ve su alanlarını tehdit ederken; sanayileşmeyle, işlenebilir birinci derece tarım alanlarının kaybedileceği, aşırı su tüketen ağır sanayi faaliyetleri ile alarm veren su kaynaklarının daha çok tükeneceği öngörülüyor.

Uzmanlar ve sivil toplum kuruluşları, söz konusu sanayileşmeyle, Türkiye’nin buğday ve ayçiçeği ihtiyacının büyük bir kısmını karşılayan Tekirdağ’da, birinci derece tarım toprakları ve yer altı su kaynaklarının risk altında olduğuna dikkat çekiyor.

Trakya’nın planlanan sanayileşmeyi ve gelecek olan nüfus yoğunluğunu kaldıramayacağını söyleyen uzmanlar, tarım alanlarının yok olmasının yanı sıra; yer altı su seviyelerinin 400 metre aşağıda olduğu ve ağır metallere rastlanıldığını vurguluyor.

Trakya Platformu Yürütme Kurulu Üyesi Murat Sevgi, İstanbul’un sanayiden temizlenirken, Trakya’nın yaşam alanlarının ve tarım topraklarının sanayi tesisleri ile örtülmekte olduğunusöylüyor.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı talimatıyla, 31 Ocak’ta tüm yerel yönetimlerin, uzun vadede yeni sanayi alanlarına ilişkin yer belirleyeceklerini aktaran Sevgi, şunları dile getiriyor:

“Mevcut planlarda Yüzde 4 olan sanayi alanının yüzde 10’a çıkarılması hedefleniyor.İstanbul sanayiden temizlenirken, Anadolu yakasında ki tesislerin Bandırma bölgesine (Güney Marmara) Avrupa yakasındaki tesislerin de Trakya’ya taşınması, bakanlık hedefleri arasında bulunmaktadır. Geçtiğimiz aylarda, Sanayi ve Teknoloji Bakan yardımcısının Tekirdağ ziyaretinde bahsettiği konular arasında bunlar da yer almaktaydı”

Planlanan sanayileşmeyle yaklaşık  4 milyon göçün yaşanacağı öngörülüyor.

Toprak ve su kaynaklarının kaybı dışında, gelen nüfusun altyapı, sağlık ve eğitim ihtiyaçlarının da karşılanmasının güçleşeceği aktarılıyor.

Kapsamlı olarak ele alındığında, gıda, su, barınma, sağlık gibi temel ihtiyaçları bölgenin kaldırmasının zor olacağı, yanlış bir politika uygulandığı vurgulanıyor.

TMMOB Trakya Koordinasyon Kurulu Temsilcisi Cemal Polat ise mevcut OSB’lerin yüzde 55’inin boş olmasına rağmen yeni sanayi alanlarının belirlenmesinin Tekirdağ’a ihanet olduğunu söylüyor.

“TARIM DIŞINA ÇIKARILMASI İHANETTİR”

İklim krizi ile birlikte kuraklığın çok yoğun şekilde yaşandığını hatırlatan Polat,şunları paylaşıyor:

“İçme suyu bulamazken, yer altı su seviyelerinin 400 metrelere düştüğü göze alınırsa sanayinin su ihtiyacı nasıl karşılanacak?  Trakya bölgesi Türkiye’de ve dünyada  tarımsal verimliliğin en yüksek olduğu alanlardan bir tanesi. Bölgenin tarım dışına çıkarılması, stratejik özellik taşıyan gıda sektörüne ihanettir. Ülkeler, gıda konusunda kendi ihtiyacını karşılamak için ihracatı yasaklamış ve bu  konuda kararlar almışken,  biz tarım alanlarını yok ederek geleceğimizi yok ediyoruz”

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın büyük bir hata içerisinde olduğunu dile getiren Polat;

“Belli kişilerin isteklerinin yerine getirilmesi için siyasi iktidarlar bu duruma çanak tutuyor. Bu bölgede ki yapısal sorunları göz önüne almadan, geleceğin düşünülmeden planlama yapılması ihanettir”

Trakya’nın, Türkiye’de buğday üretiminin yüzde 10.1 oranını, ayçiçeğin ise birkaç yıl önce yüzde 60’ını karşılarken, şu an yüzde 30 oranını karşıladığını aktaran Polat; “ Tarım alanları yok edilirse bu ihtiyaçlar nereden karşılanacak” diye sordu.

Polat, Ukrayna’dan söz konusu ürünlerin ithalatının yapılamayacağını, Rusya’nın ise ihracatı yasakladığını vurguladı.

“Var olan 14 organize sanayi bölgesinin yarısı boşken, yeni sanayi alanlarının belirlenmesi ucubeliktir” diyen Polat, sanayileşme yoğunlaştığında, enerji ihtiyacının karşılanması için termik santrallerin gündeme geleceğine dikkat çekiyor.

Sanayileşme kararına olumlu bakılarak, gündeme getirilmesinin büyük bir hata olduğunun altını çizen Polat;

“Bunun karşısında durmak zorundayız. Tüm siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları ve yöneticiler Tekirdağ’a Trakya’ya sahip çıksın. Burası kimsenin güdümünde değildir. İnsan onuru için yaşayan herkes sahip çıkmalı”