AKŞENER'E SEVGİ SELİ

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Adayı Meral Akşener öğlen saatlerinde Tekirdağ iline yoğun katılımlı bir konvoy ile geldi. Sahil dolgu sahada partililer ile görüşen Meral Akşener daha sonrasında Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığında basın toplantısı gerçekleştirildi.

'' ÜST KURUL DELEGELERİYLE GÖRÜŞTÜM ''

Üst kurul delegeleri ile tek tek görüştüğünü belirten MHP Genel Başkan Adayı Meral Akşener ''Bugün Tekirdağ'a sayın Başkanın Enez Kaplan başkanlığındaki il teşkilatımızın kapatılması sebebiyle buradayız. Çünkü MHP sadece 12 Eylül döneminde parti teşkilatları cunta hükümeti tarafından kapatılmış bir partidir. Genel merkezimizden gönderilen bir yazı ile valilik kanalıyla polis marifetiyle anahtarın alınması söz konusu olabilen bunu kabul edilebilen bir parti değildir. Bir kasım seçimlerinde çıkan sonucu hazin bulan bu sonucun MHP'ye yakışmadığını, mensuplarının bunu hak etmediğini inanan ve son derece demokratik bir hak olan, tüzüğümüzde de bütün anti demokratik maddelerine rağmen tüzüğümüzün de vaaz ettiği kanaate uygun olarak üst kurul delegelerimiz olağanüstü kongre talebinde bulunmuşlardır. Ben üst kurul delegelerimizin hepsiyle tek tek konuşma yaptım bazı delegelerimiz imza veremeyiz ama kongreyi başarırsanız oy vereceğiz size diyerek cesaretlendirmeleriyle kongre talebiyle yola çıktık.'' dedi.

'' DÖNMEYECEĞİM, YIKILMAYACAĞIM VE KORKMAYACAĞIM ''

Konuşmasının ardından salonda ki katılımcıların sorularını cevaplayan Meral Akşener, Hukuk sistemimizde olumsuz bir şey çıkarsa hep beraber yürüyecek miyiz ?  sorusuna ise AKŞENER ; ''Dün Çorum'da bana bir soru soruldu B planınız var mı? diye. Ben de orada dedim ki; Benim hiçbir zaman B planım olmaz. Yani A planından yürürüz, hiç bir zaman bir yere 2 atla gitmedim, hep tek atla gitmişimdir. Dolayısıyla Allah'ın izniyle, sizlerin desteğiyle, ülkücü iradenin talebiyle başaracağız, ve başaracağız. Şimdi arkadaşlarım da görüyorlar, kadınlarımızın çok büyük bir desteği var. Bu destek benim için çok önemli, bu destek benim için çok kıymetli ve arkadaşlarım için de çok kıymetli. Bir kere kadın evden çıktığı zaman, biz bu başladığımız yolun yüzde 50'sini kat etmişiz demektir. Zor karar verir kadınlar, hele Trakya kadınları. Zor karar verirler ama evden çıktıkları zaman yıkılmazlar, yanılmazlar, korkmazlar ve de geri dönmezler. Dönmeyeceğim, yıkılmayacağım, yılmayacağım ve korkmayacağım. '' diyerek konuştu.

''O SANDALYE ORAYA KONUR''

Kendisine bir baskı olup olmadığının sorulması üzerine Akşener ; ''Mesela, iktidarın Adalet Bakanlığı'nın çok hareketli olduğunu biliyorum bir bilgi olarak. Bir genel başkan yardımcısı arkadaşımızın sık sık Adalet Bakanı'nı ziyaret ettiğini biliyorum. Elbette ki iktidar alternatifi olan, alternatif yok ne yapalım diyen bir dilin ortadan kalkacağı ve güçlü bir marifetin öncelikle, daha sonra da güçlü bir iktidar alternatifinin ortaya çıkacağı bir siyasi yürüyüşü iktidar sahipleri istemezler. Ben ne mi yapacağım? Ben öncelikle hakimlere güveniyorum, güvenmeye de devam edeceğim. Ama o parmakların şöyle dolaştığını ben de takip ediyorum. Fark edip bir baskının ortaya çıktığını görür ve buna inanırsam, şöyle bir şey yapacağım, o ilgili yer neresiyse oraya bir sandalye koyacağım, oturacağım, ondan sonrasını hep beraber göreceğiz. Bu kadınlar o sandalyenin etrafında toplanırlarsa, o zaman Türkiye'de çok şey değişebilir. Toplanmazlarsa o zaman işte hadi bakalım Allah'a ısmarladık diyebilirsiniz ama bunu bu siyasette bir meydan okumadır, kişisel bir meydan okumadır, eğer siz destekleniyorsanız tamam. Yoksa da yoktur, ben bunu göze alabilirim alacağım. Ama hukukun üstünlüğüne, hakimlerin vicdanına, hakimelerin tarafsızlığına inanıyorum, inanmak istiyorum. Hiç bu konuda hakimlerimize,yani bugün itibariyle davamızın bakıldığı sadece mahkemeden bahsetmiyorum. Türkiye'nin tüm hakimleri açısından bu işe böyle inanmak istiyorum, böyle bakmak istiyorum. Dolayısıyla hepsinin tarafsız, objektif, haklıyı koruyan bir bakış açısına sahip olduklarına inanıyorum inanmak istiyorum. Ama yükseklerden bir parmak dolaşırsa o sandalye oraya konur. '' dedi.

'' HUKUKUN BAĞLAYICILIĞI HEPİMİZİ BAĞLAR ''

Hukukun bağlayıcılığının altını çizen Akşener mahkeme kararına saygı duyacaklarını belirtti. Akşener; ''Hukukun bağlayıcılığı hepimizi bağlar. Tersine bir karar verdiği zaman biz nasıl itiraz edemeyeceksek, verilmiş bir karara ki yani çok örnekleri var, Saadet partisi örneği var, Cumhuriyet Halk Partisi örneği var yani buna benzer çok örnek var olumlu karar verilmiş. Ama buna rağmen biz hukuken yolumuz neyse hukuki imkanlarımız neyse ona müracaat edeceksek. Bugünden verilen kararın şu veya böyle olması halinin yani genel merkezin arzu ettiği biçimde çıkarsa o hukuki karar yasaldır, değilse yasal değildir gibi bir mantığı anlamak mümkün değil. Bu Türkiye'yi yönetmeye iddialı bir siyasi partinin yöneticilerinin ağzından da söylenmesi doğru değil. Dolayısıyla hukukun üstünlüğünü, hakimlerin tarafsızlığını, adaletin terazisinin milim şaşmadan uygulanması gerektiğine inanan ve bunu gerçekleştireceği iddiasıyla yola çıkan bir siyasi partinin ve hareketin mensuplarının bu tarzdaki sözlerinin mutlaka doğru olmadığına inanmak istiyorum. Yani böyle sözün söylenmemiş olduğuna inanmak istiyorum.'' diyerek konuşmasını noktaladı.