Sağkan; ‘Yargı Bu Kararın Hesabını Veremez’

Sağkan; ‘Yargı Bu Kararın Hesabını Veremez’

Yayınlama: 15.12.2022
490
A+
A-

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, Tekirdağ BARO’sunu ziyaret etti. Ziyareti sırasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu için verilen kararlara ilişkin açıklamalarda bulundu.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan bir dizi ziyaretlerde bulunmak için Tekirdağ’a geldi. Tekirdağ BARO’sunu ziyaret ettiği esnada gazetecilerin sorularını yanıtlayan TBB Başkanı Sağkan, yargının bu kararının hesabını veremeyeceğinin altını çizdi.

YARGITAY YOLU AÇIK

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan; ‘’Yargıtay yolu açık, çok net olarak ifade edebilirim. Ceza muhakemesi kanununda açık hüküm var. Haliyle Yargıtay yolu açık, İstinaf’ın kararından sonra o kararın içeriğine göre Yargıtay’a taşınması mümkün. İstinaf süreci kısaltılabilir mi çok zor bir soru değil. Olağan bir hukuk düzeninde konuşuyor olsak kısaltılamaz demem gerekiyor. Ancak Türkiye’de bu tür yargılamalarda dönem dönem İstinaf’ın rutin karar verme sürecinin önüne geçilerek işlemler yapıldığını görebiliyoruz. Haliyle buna ilişkin bir müdahale gelebilir mi ? evet daha önce örneklerine şahit olduk gelebilir. Daha kısa sürede bir karar çıkabilir mi ? evet daha önce örneklerine şahit olduk çıkabilir.’’ İfadelerini kullandı.

SANDIĞA OLAN İNANCI SARSACAK KARARLARI KİMSE ALAMAZ

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan; ‘’Fakat şunu iyi görmek gerekiyor toplumda dün bu karardan sonra çok ciddi bir hassasiyet var burada ki hassasiyet temelde sayın İmamoğlu’na ilişkin verilen karara dönük bir hassasiyet değil. Demokrasi ile ilgili bir hassasiyetten bahsediyoruz. Daha öncede Yüksek Seçim Kurulu son derece hatalı bir karar verdi. O zamanda yapmayın bunu demiştik. Çünkü bazen alınan kararlar çok ciddi zarlara sebebiyet verebiliyor. Türkiye’de sandığa olan inancı sarsacak bir karar almaya kimsenin hakkı yoktur. Yüksek Seçim Kurulu bunu yaptı maalesef. Bizim ağır da olsa, aksak da olsa, yanlışları da olsa işleyen bir seçim sistemimiz var. İnsanların seçime katıldıkları oranlara baktığımızda hala sandığa ilişkin bir güvenin olduğunu görebiliyoruz. Ancak bu tür kararlar yargının bu tür haksız müdahaleleri en başta yurttaşların sandığın iktidarları değiştirebilme kabiliyetine olan inancını yok eder ki demokrasiye verilecek en ciddi zararlardandır.’’ Şeklinde konuştu

YARGI BU KARARIN HESABINI VEREMEZ

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan; ‘Şimdi aynısını dünkü kararda da gördük. Kullanılan ifadeden dolayı herhangi bir seçilmiş kişinin Tekrar seçilemez hale gelmesi veya mevcut bulunduğu koltuğu kaybetmesi ancak çok somut, çok net, herkesin üzerinde mutabık kaldığı delillerle açık şekilde ortaya koyulmasıyla mümkün olmalıdır. Tabii ki bir koltuğa seçilmiş olmak kişileri yargıdan muaf kılmaz. Suç işleme özgürlüğü vermez. 10 milyon oyunu aldı, 20 milyonun oyunu aldı, 100 milyonun oyunu aldı. Bunlar yargı bakımından kıstas da olamaz. Olmaması da gerekir. Böyle bakarsak eğer yüzde elli bir ve üstüyle seçilen cumhurbaşkanının tamamen yargıdan muaf olması gerektiği sonucuna varmalıyız. Yargı buna bakmaz. Ancak yargının bakacağı şey aldığı kararların gerçekten hukuka uygun olup hesap verilebilir olup olmadığı bir maalesef ki dün akşam itibariyle alınan bu kararda ben yargının bu kararın hesabını veremeyeceğine inananlardanım ve bir hukukçu olarak bunu somut dosyadaki delillerle değerlendirerek ifade edebiliyorum.’ Dedi.

YARGININ BAĞIMSIZ VE TARAFSIZ GÖZÜKTÜĞÜNÜ SÖYLEMEK MÜMKÜN DEĞİL

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan; ‘Türkiye’de siyasi yargılamalar çokça var. Bu yargılamanın alınan kararı karardan önce hakimin görevden alınması yerine bir başka hakimin atanması, dün itibariyle ortaya çıkan o fotoğraflar tabii ki kamuoyunda bu yargılamanın üzerinde bir siyasi etki olduğu algısı yaratıyor. Çok net olarak bu algıyı yargı kendisi yarattı. HSYK yaptığı işlemle yarattı. Bu açıdan değerlendirdiğimizde görüntü yargının aldığı kararın üzerinde siyasetin etkisi olduğu görüntüsüdür. Hep şunu ifade ediyoruz. Yargı bağımsız ve tarafsız olması gerektiği kadar bağımsız ve tarafsız görünmelidir. Maalesef ki bu yargılamada yargının bağımsız ve tarafsız görünebildiğini söylemek mümkün değildir.’’ Diyerek sözlerini noktaladı.