Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Servisler
Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

GDO Şüphelileri Hakim Karşısında

Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame kapsamında başlatılan ve Tekirdağ Limanı’ndan GDO’lu mısır ve kanola getirilmesiyle ilgili gümrük ve biyogüvenlik davasının ilk duruşması, Tekirdağ 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame kapsamında başlatılan ve Tekirdağ

Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame kapsamında başlatılan ve Tekirdağ Limanı’ndan GDO’lu mısır ve kanola getirilmesiyle ilgili gümrük ve biyogüvenlik davasının ilk duruşması, Tekirdağ 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

CHP’li ve DEVA’lı Vekiller Davayı Takip Etti

Duruşmaya, CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, Deva Partisi Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar ve Tekirdağ Baro Başkanı Egemen Gürcün, CHP İl Başkanı Özgür Taşmerdivenli, Deva Partisi İl Bakanı Ozan Varan da katıldı. Daha sonra katılımcılar Adliye önünde basın açıklaması yaparak adliyeden ayrıldı.

Toplam 17 Sanık Yargılanıyor

Tekirdağ Emniyet Müdürlüğü KOM Şube ekiplerince düzenlenen operasyonun ardından hazırlanan iddianamede, yasa dışı yollarla ülkeye sokulan ürünler ve resmi belgelerde sahtecilik suçlamalarıyla ilgili 17 kişinin yargılanmasına başlandı. Duruşmaya 14 sanık avulatıyla bizzat atılırken 2 sanık ise Ankara ve Gaziantep’ten Segbis aracılığı ile katıldı, bir kişi ise mahkeme öncesi talimatı ifade verdi.

Soruşturmanın Detayları

Dava dosyasına göre, sanıklar arasında Abdurrahman Tuğa, Ahmet Eviz, Aras Demir, Cem Kaar, Cengizhan Erbaş, Ekrem Tuğa, Eren Arğaç, Fatih Cihan, Güler Öğünç, Hüseyin Eviz, Hüseyin Keser, İbrahim Toksoylu, İbrahim Şeref Çanak, Kaan Çelik, Osman İsmailoğlu, Özgür Çınar ve Şaban Öğünç yer alıyor. Bu kişiler, gümrük vergilerinden muafiyet sağlayarak ithal edilen ürünlerin amacı dışında kullanımı, yasaklı ürünlerin ithalatı ve biyogüvenlik yasalarına aykırılık gibi suçlarla suçlanıyor.

 

İlk duruşmada kimlik tespitinin ardından sanıklardan Kaan Çelik’in ifadesi alındı.

Kaan Çelik Kendini Savundu

Sanıklardan Kaan Çelik, duruşmada yaptığı savunmada suçlamaları reddederek, iddia edilen eylemlere karışmadığını öne sürdü. Çelik, savunmasında şu ifadeleri kullandı:
“Biz ürünleri alırken GDO’lu olup olmadığını bilemiyoruz, bunu aracı firmalar kontrol ediyor. Ürünlerin GDO’lu olup olmadığını gemiye yükleme sırasında öğreniyoruz. Zaten ürünleri alırken bize verilen belgeleri Tarım Müdürlüğü’ne iletiyoruz, işlemleri gözetmen firmalar takip ediyor. Biz bu süreçte sadece belgeleri sağlıyoruz. 2024 yılı içerisinde 1.156 firmaya satış yaptık, bu firmalardan sadece biri gıda firmasıydı, diğerleri yem firmalarıdır.”

Mahkeme Başkanı, Tekirdağ Ticaret Borsası’nın GDO’lu ürünler ile ilgili hazırladığı ve ton başına elde edilen gelirin 20 dolar olduğunu belirten raporu sordu. Çelik, daha önceki ifadesinde GDO’lu mısırdan yaklaşık %3’lük bir gelir elde ettiğini ve bunun da 8-9 dolara denk geldiğini söyledi. Ayrıca, ithal edilen bazı ürünlerin Dahilde İşleme Rejimi kapsamında işlem görmesi gerekirken, iç piyasaya satıldığı ve bu nedenle devletin %35’lik bir vergi kaybı yaşadığı iddiaları karşısında, “Her şeyim kayıtlı ve faturalı” diyerek kendini savundu.

 

Davanın ilk duruşmasına kimlik tespiti ve Kaan Çelik’in ifadesinin ardından ara verildi. Aradan sonra dava devam etti.

Taban Gıda’nın Sahibi Kaan Çelik’i Yalanladı

Kaan Çelik ifadesinde bir gemide getirilen mısırların kendi firması tarafından ithal edildiğini millileştirme kapsamında mısırların gemide Taban Gıda’ya satıldığını  daha sonra piyasa şartları kapsamında geri aldıklarını ifade etmişti. Bunun üzerine ikinci şüpheli Taban Gıda Firması Yönetim Kurulu Başkanı Aras Demir, savunmasında Candarlar Firmasının millileştirme kapsamında Taban Gıda’nın bir defalığına evraklarını kullandığını bunun karşısında evrak kullanma ücreti aldıklarını, tekrar mısırın Candan firmasına satıldığını söyledi. Demir, Kaan Çelik’i yalanlayarak fiili bir satışın olmadığını sadece evraklarının kullanıldığını söyledi. Hesaplarına herhangi bir satış ücretinin yatmadığını işlem ücretlerinin ise Candarlar firması tarafından öncesinden kendilerine ödendiğini söyledi. Kaan Çelik’in satış yapıldı ifadesini kabul etmediklerini belirten Aras Demir, banka hesapları incelendiğinde bunun görüşeceğini söyledi.

AK Nişasta’nın Sahibi Savunma Yaptı

Şüpheli AK Nişasta Yöneticileri Ahmet Eriz ve Hüseyin Eris savunma yaptı. Hüseyin Eris “Firmalarında GDO tespit edilmesi ile ilgili bizlerin bu işlemlerden haberi yok. Bizim profesyonel ekiplerimiz inceliyor. Bizim GDO’lu ürünü alma ihtimalimiz yok. Suçlamaları kabul etmiyoruz. İthalat işlemlerinin hızlı yapılması işlemlerini bilemiyoruz. Duyduğumda şaşırdık. Biz firma olarak alacağımız ürünleri GDO’suz olarak alma şartı ile kontrat yapıyoruz. Biz yurt dışında yapılan analiz settifkalarında GDO’suz çıkarsa mısırları alıyoruz. Diğer türlü almıyoruz. Biz tarım il müdürlüğü analizi olumlu olursa alıyoruz. Yoksa almıyoruz. Tarım müdürlüğü aldığı örnekler usulüne uygun değildir. Biz mahkeme kararı ile proföserlerin içinde olduğu bir heyete mühürlü olan silolalarda rapor aldıkdık, TÜBİTAK’a gönderdik, ürün sağlam çıktı. 8 adet rapor var elimizde eşyaların GDO’suz olduğu yönünde. Bizim eşyalarımız GDO’suzdur. Önceki savunmalarımı kabul ediyorum. Yurt dışına işlerim gereği çıkıyorum. Yurt dışı yasağımın kaldırılmasını talep ediyorum. ” dedi.

 

Şüpheli Bereket Agro Tarım Firması Yetkilisi Saban Öğünç yaptığı savunmada,”Biz Ukrayna’dan getirdiğimiz kanolayı tohum olarak Soylu tarıma verdik. Onlar yağ ve küspe yaptı. Sadece Soylu Tarım’ın verdiği Manisa’da küspede GDO bulundu. Burada da numune alınan yerde soya varmış oradan bulaşabileceği yönünde de raporumuz var. Ayrıca Soylu Tarımın kanola yağında GDO’ya rastlanmadı.” dedi.

Şüpheli Bereket Agro Firması Sahibi Güler Övünç,”Ben bu firmanın sahibiyim ama iş ve işlemlerin tamamımını eşim Şaban Övünç yürütüyor” dedi.

 

Şüpheli Soylu Tarım Firması Sahibi İbrahim Toksoylu, “Bizim aldığımız kanolanın borsası sabittir. Buradan biz Türk makamlarımdan uygun çıkacak bir ürün alıyoruz. Gümrük vergileri fiyatı bellidir, biz niye böyle bir macera içine girelim. Alınan numunülerde şahit numune yok. Olayın kaynağından alınan numune olmadığı için üzerimize atılı suçlamayı kabul etmiyoruz. Burada bir bulaşı söz konusu. Bizim mallarımız GDO’suzdur. Bizim hergün her limanda bir gemimiz var. Tekirdağ’da bu arkadaşlarımızla çalışıyoruz. Tekirdağ’da kontrole tabi tutulmayan durumu var. Biz tarımdaki bu durumu bilemeyiz. Edirne Tarım İl Müdürlüğü yüzde 100 analiz yapmış, Tekirdağ yapmamış. Biz bu duruma karışmıyoruz. Bize şu para ödenecek deniyor biz ödüyoruz. GDO’lu GDO’suz ürün gibi bir fiyat farkı yok. Bu konuda bilirkişi talep ediyoruz. Dolandırıcılıkla suçlanıyoruz. Burada bir dolandırıcılık yok. Biz bunu anlayamıyoruz. Suçlamaları kabul etmiyorum” dedi.

MAHKEME BAŞKANI TAPELERİ SORDU

Şüpheli Tarım İl Labaruvar Müdürü Cengizhan Erbaş,kendine yöneltilen GDO’lu Mısırları analizi raporu alınmadan analiz raporu alınmış gibi gösterecek kurumda çalışanların şifrelerini kullanarak sisteme giriş yaptığı analiz yapılmış gibi gösterdiği yönündeki suçlamalarla ilgili savunma yaptı. Erbaş, “Tarım müdürlüğü taraflı olarak tarafıma suçlama yapmıştır. Beyin tümörü rahatsızlığım var. Bu olayların olduğu zamanda şubede ve Tarım İl Müdürlüğünde değildim. Hem kanunda hem yönetmelikte yüzde 100 analiz yapılacak diye bir yönetmelik yoktur. Yurt dışından gelen analiz sonucunda GDO yoksa evrak bazında bakılır onay sekmesine basılır onay verilir. Hastalığım dolasıyla ben işe gidemedim. O sırada kendimde bile değildim. Müfettişlerinin hazırladığı raporda yönlendirme var. O yüzden buradayım. Bir tape var hakkımda. Atandığım zaman rahatsızdım. Başımda insanlar var. O sırada bana gelen konuşmanın çoğunu hatırlamıyorum. Orada ne GDO’dan bahsetmiyorum. Orada VPN kullandım dedim. O sırada onun ne söylediğini anlamıyorum. O sırada bana cihazı ve modemi yok et diyorlar. Cihazım ve modemim hala yerinde. 11 geminin 4 tanesinde benim email adresim kullanılmış. Bunların hepsinin yükü bana yüklendi. Bunlar yapılırken ben evdeyim. İpon telefonum güncelleme yaparken mail adresime giriş yapılmış. Diğer sekiz kişinin mail adresi nasıl kullanılmışsa 5 gemide de benim mail adresim kullanılmıştır. Benim telefonum sürekli güncelleme yapıyor. İl müdürlüğü gıda şubede şüpheli olan kişilerle bu yazışmayı yapan kişiler aynı. Tape kaydında yok et denilen şey ne anlamadım ve birşey yok etmedim. Bu konuşmalar olaylar çıktıktan bir ay sonra yaptık. Kendimde değildim. Tapelerde konuştuğum gibi bir cihaz yok etme yok. Bir senedir evdeyim. Beyin kanseriyim. Ne için alındığımı bilinmeden alındım. Ne olduğunu bilmiyorum. Birçoğunda raporluyum. Son bir tanesinde bizzat hastanedeydim bunu emniyette beyan ettim. Savcı bana telefondan yapmışsın dedi. Bu işlemlerin telefondan yapılması zor. Velevki bunları ben yaptım maddi çıkarım olması lazım. Maddi çıkarım yok. Hesaplarımda para yok. HTS kayıtlarında bir araya gelmişliğim yok. Hastanelerde uğraşıyorumB. urada mağdur sıfatına olması gerekirken şüpheli durumdayım. Arayanlar beni hastalığım dolayısıyla aradı. Ben gıda şubeden ayrıldıktan sonra şifreleri pasif hale getirdim. Onay verilen kişilerin sayfalarına girerek ben onay vermedim. Benim e posta adresim yazılarak yeni bir şifre oluşturma eylemim olmadı. 2023 yılında ayrılmadan önce gemi incelemesi yapıyordum. Özgür Çınar ve Hüseyin Keser ile firma yetkilisi olduğu için telefonda görüştüm. Gemiye çıkış için sözleşiyorduk. Cahit Kaçar’dan borç para aldım. Bu yüzden görüştüm para aldım. Gözde Özyol ile Altınova mahallesindeki evimin satışı için görüştüm. Evimin satışını yaptı para ona geçti sonra bana. Bu şekilde bir alışverişim oldu. Pasife alınan şifreleri şifre yetkilisi kişilerdedir. Bende bu yetki yoktur. Tekirdağ’da şifre yenileme yetkili kişi sadece müdürlükte soy ismini hatırlamadığım Osman adlı kişidir.” dedi.

Bakanlık Görevlisi Tapelere Cevap Veremedi, Hakimin Sorularını Geçiştirdi

Şüpheli Fatih Cihan isimli bakanlık görevlisi yaptığı savunmada,” Daha önce Tekirdağ’a görevim gereği bir defa 3 günşşüne gittim. Burada İl Müdürü Oktay Öcal ile görüştüm. Bana il müdürü Cengizhan Erbaş ve Cahit Kaçar’ ın iyi biri olduğunu Çalışkan biri olduğunu söyledi. Bunun üzerine ben Cahit ve Cengizhan ile iyi çalışan bir kişi dendiği için odasında görüştüm. Bakanlıkta online gıda güvenliği bilgi sistemi bana bakanlık tarafından yetkilendirilmiştir. Ben genel müdür tarafından verilen onayla bu gıda güvenliği sisteminde yaşanan aksaklık nedeniyle il Müdürlüğündeki yetkili kişilerle görüşürüm. Bu sistemdeki aksakşığı ve işleyişi düzenlerim. 7/24 bu sistemin aksamaması için il Müdürlüğündeki arkadaşlarla sisteme erişemediğinde sürekli görüşmeler yapmaktayım. İthalat işlemleri ile ilgili sistem sorumlusu olarak ithalat işlerinin aksamaması için çalışırım. İl Müdürlüğünde Cahit Kaçar beni arayarak sistemdeki aksaklık için destek istedi. Şube müdürü Pasin Akbulut aramıştır. Bende ithalat işlemlerinin engellenmemesi için sistemdeki aksaklıkları ve posta adreslerini güncelledim. Bu işlemleri çok kez yaptım. Cahit Kaçar beyin söylediği adresleri güncelledim. Mynet Gmail gibi adresleri güncellememi istedi. Bende tarım uzantılı maillerin ulaştırılması gerektiğini söyledim. Ben bir süre sonra sistem görevlisi Osman ile bundan sonra iletişim kurulmasını istedim. Cahit kaçar’ın bana Cengizhan Erbaş’ın mailini güncellemek için aradı. Ben kendi kendime güncelleme yapamam. Beni aramadan ben işlem yapmadım. Bir kişi telefondan sisteme girip işlem yapamaz. Bu sistem telefonda kullanılamaz. Teknik olarak cep telefonundan giriş yapılması mümkün değildir. VPN ile yapılıp yapılmayacağını bilmiyorum. Cen telefonundan ben hiç işlem yapmadım. Halil İbrahim Aktaş (çaycı) benim servis arkadaşım. Telefonumun şarjı sık bitiyor. GDO haberleri çıktığında ürperdim. Kamil Yaman ve Cahit Kaçar’a ulaşmaya çalıştım. Servis arkadaşım olan Halil İbrahim Aktaş’ın telinden Cengizhan’ı aradım. Endişe duyduğum için Cengizhan’ı aradım. Kamil ve Cahit beye ulaşamadım. Cengizhan’ı aradım bu konuları sordum. Kimin nasıl yaptığını sordum”dedi. Hakimin ‘Telefonu hattı imha et evden mi şey yapmıştın’ diye sorması üzerine “Telefonu imha mı ettiniz diye yuvarlak cümleler kurarak benimle ilgili durumu anlamaya çalıştım. Hakimin telefon konuşmasını sorması üzerine “Ben olayları anlamak için sorumlu olduğum için Kamil Yaman Beyi olayları anlamak için aradım. Çok acı duyarak aradım. İddianamede bahsedilen 11 işlemin tamamında benim tarım il müdürlüğü haricinde bir bağım yok. İrtibatım tarım çalışanları harici kimseyle yoktur. Kolluktaki ifademde nezarette kaldığım için şifre güncellemeden bahsedilmiş benim şifre güncelleme ve ithalat onay yetkim yok. Benim mail güncelleme yetkim var sadece. Cengizhan ile birlikte çalışan bazı kişilerin e posta güncelleme işlemi için Cahit Kaçar beni aradı güncelleme istedi. ” dedi.

Savcının niçin Cahit Kaçar’ın hesabına Cengizhan Erbaş’ın e postamasımı tanımlaması üzerine Fatih Cihan,”Ben bana verilen e postayı güncelledim. Cahit bey Cengizhan beyle birlikte olduğunu söyledi. Ben ithalat işleri durmasın diye ben verdikleri adresleri güncelledim. Cengizhan’ ın adresini gğncellerken ben onunla görüşmedim. Beni güncelleme için Cahit aradı. Onun dediğini yaptım. Benim amacım işlerin hızlı yapılmasıydı. Ben Cahit’in verdiği hesapları güncelledim. Ben bu işlemleri yaparken Cengizhan beyin bu birimden ayrıldığını bilmiyordum. Bana Cahit Cengizha’ın postasını düzenle dedi. Beni watsaptan aradı. Ben Cengizha’ın ayrıldığını şubeden bilmiyorum. Ben Cahit’in benden sonra ne evrağını onayladığını bilmiyorum” dedi.

 

Savcının niçin Cahit Kaçar’ın hesabına Cengizhan Erbaş’ın e postamasımı tanımlaması üzerine Fatih Cihan,”Ben bana verilen e postayı güncelledim. Cahit bey Cengizhan beyle birlikte olduğunu söyledi. Ben ithalat işleri durmasın diye ben verdikleri adresleri güncelledim. Cengizhan’ ın adresini gğncellerken ben onunla görüşmedim. Beni güncelleme için Cahit aradı. Onun dediğini yaptım. Benim amacım işlerin hızlı yapılmasıydı. Ben Cahit’in verdiği hesapları güncelledim. Ben bu işlemleri yaparken Cengizhan beyin bu birimden ayrıldığını bilmiyordum. Bana Cahit Cengizha’ın postasını düzenle dedi. Beni watsaptan aradı. Ben Cengizha’ın ayrıldığını şubeden bilmiyorum. Ben Cahit’in benden sonra ne evrağını onayladığını bilmiyorum” dedi.

Şüpheli Agro Gümrük Firması Çalışanı Özgür Çinarsavunmasında, “İddia edildiği gibi kontrol yapılmadan gemilerden mal getirilmesi söz konusu değildir. Sonraki aşamalarda GDO çıkan ürünlerle ilgili sorumluluğumuz yok. Bizim buni konuda bilgimiz yok. Biz ithalat belgelerini hazırlayıp tarım müdürlüğüne belgeleri teslim ediyoruz. Kaan bey ve Taban Gıda firmasının açıklamalarını dinledik. Candarlar ve Taban Gıda’nın ticari sürecinden haberimiz yoktur. 18 senedir bu sektördeyim. Bu çalışanlarla sürekli telefonlarla görüşmekteyim. Sosyal hayat içinde de görüşmekteyim. Candarlar Firmasının işlemlerini ben yapıyorum. Candarlar’ın 7, Taban Gıda’nın bir işini yaptım. Hala firmamız tarafından işlemlere devam ediyoruz. Bu süreçten sonra Candarlar Firması ile ticari ilişkimiz son buldu. Daha önceki senelerde ürün de GDO çıkarsa gemilerin geri döndüğüne şahit olduk. Önceki ifadeleri doğrudur.” dedi.

Agro Gümrük Firması müşavir İbrahim Şeref Çanak,”Firma işlemleri ile ilgim yok. Özgür Çınar fiili olarak ilgileniyor. Benim ilgim yok.” dedi.

 

Agro Gümrük Firması Müşaviri Osman İsmailoğlu, “Ben Kocaeli’deyim. 3 yılda bir geliyorum. Özgür Çınar işlerle ilgilenir. İşlemlerimiz kanunlara uygundur. Yurt dışı yasağımın kaldırılmasını talep ediyorum” dedi.

Şüpheli Firma çalışanı Eren Ağraç, savunmasında “İşlemlerimizi kanun çerçevesinde yapıyoruz. Biz dahilde işleme kapsamında sadece mısır getiriyoruz. Gemideki işlemler 3-4 gün sürüyor. Cengizhan Erbaş’ı tanırım. Telefon görüşmelerimiz rutin görüşmelerdir. Cahit Kaçar ile de iş için rutin görüşmelerim olmuştur. Biz mevzuata aykırı birşey yapmadık.” dedi.

CK Gümrük Firması sahibi Cem Kaar, “İthalatçı firmalar bana evrak sunuyor bende beyanda bulunuyorum. Ortada sahte evrak yok. Bana sunulan evrakları tarım il müdürlüğüne sunuyorum. Ben Modern Karton’a karton üretimi için mısır getirdim. Ne yem ne de gıda ürünü oluyor. Kolluktaki ifadem doğrudur. Yurt dışı yasağımın kaldırılmasını talep ediyorum.” dedi.

Şüpheli CK Gümrük Müşavirliği Firması Çalışanı Hüseyin Keser, savunmasında,”Biz evrakları hem Manuel ve hemde dijital olarak tarım müdürlüğü sistemine başvuru yapıyoruz. Görevli gemiye gitmek istemezse uygunluk verebilir. Gemiye gitmek isterse bize haber verir. Suçlamaları kabul etmiyorum.” dedi.

Şüpheli Değirmenci Tektil firması sahibi Abdurrahman Tuğa talimatlı olarak önceden ifade verdi.

Tanık Eren Arol,”Firmalar arasında belge alış verişi komisyonculuğu yapıyorum. Taban Gıda’dan belgeyi alıp Çandarlar Firmasına ben verdim. Candarlar’a belgeyi kullandırdım. Kağıt üzerinde devir işlemi yaptık. Bu süreci Kaan Beyle yürüttüm. Candarlar firması kendi gümrük firması ile süreci yürüttü. Burada iki firma arasında sözleşme yapılmadı” dedi.

Tanık Ruslan Müslüm,”Ukrayna’dan tahıl ihracı yapan firmamız var. Bu ürünler yüklenmeden GDO’suz olduğuna dair testler yapıldı. Firma bizden GDO’suz ürün istiyor. Bizler de Türkiye’ye GDO’suz ürün gönderiyoruz. Soylu Tarım’a 3 gemi mal gönderdik. Sözlememize göre GDO’lu çıkması halinde ürün geri iade ediyordu” dedi.

Mahkeme verilen ara sonrası haftada iki gün imza atmayı haftada bir gün pazara indirdi. Yurt dışı yasaklarının devamına karar verdi. Dosyaya alanında uzman bilirkişi atanöasına karar verildi. Bşr sonraki celse 25 Nisan 2025 tarihine ertelendi.

İddianameye göre, ithalatı yasak olan ürünlerin ülkeye sokulması ve Biyogüvenlik Kanunu’na aykırı hareket edilmesi, gümrük vergilerinden muafiyet sağlayarak ürünlerin amacı dışında kullanılması, sahte belgelerle ithalat işlemlerinin gerçekleştirilmesi ve halk sağlığını tehlikeye atacak gıda ürünlerinin piyasaya sürülmesi suçlamaları yer aldı. Ayrıca, işlenip yurt dışına satılması gereken ürünlerin iç piyasada satılarak devletin vergi kaybına uğratıldığı ifade edildi. Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu, Türk Ceza Kanunu ve Biyogüvenlik Kanunu kapsamında yürütülen soruşturmada, ithalat, dağıtım ve sahtecilik suçlarına karışan toplam 17 sanık hakkında işlem yapılmakta olup, iddianamede bu eylemlerin hem ekonomik zarara hem de kamu sağlığına ciddi tehdit oluşturduğu vurgulandı.

İFADELER  DEVAM EDİYOR….