Kamuoyunu ve Tekirdağ’da ki Yöneticileri Uyardılar!

Kamuoyunu ve Tekirdağ’da ki Yöneticileri Uyardılar!

Yayınlama: 15.04.2021
717
A+
A-

Tekirdağ’da tüm Türkiye’de olduğu gibi pandeminin etkilerinin bütün hızıyla sürdüğünü bildiren Tekirdağ İl Sağlık Platformu,kamuoyunu ve il genelinde karar verici konumunda ki yöneticileri uyardı. Salgın süreciyle ilgili basın açıklaması yayınlayan platform,  son dönemde yaşanan üçüncü yükselişin önceki iki dalgalanmadan çok daha yakıcı olduğuna dikkat çekti. Hem aşılama sürecinin iyi yönetilememesi hem de ekonomik kaygılar nedeniyle etkisi sınırlı kısıtlamalarla Dünya genelinde vaka sayısı açısından Türkiye’nin ilk üç içine girdiği vurgulanan açıklamada,  süreçle ilgili kamuoyu ve yöneticilere uyarılarda bulunuldu.

 

Yapılan basın açıklamasında,  şu ifadelere yer verildi: Biz ilimizin sağlık bileşenleri olarak bu dönemde hem sahada pandemiyle mücadele etmeye, hem de kamuoyunu ve ilimiz karar verici konumundaki yöneticileri uyarmaya devam ediyoruz.

Pandeminin hala birinci dalgasını ülkemiz olarak atlatamadık derken bu günlerde yaşadığımız üçüncü yükseliş önceki iki dalgalanmadan çok daha yakıcı… Birçok ülke, pandemide geliştirdiği kısıtlama yöntemleri sayesinde pandemiyi tam kontrol edemese de ülkelerinin bu kötü sağlık günlerini en az hasarla atlatması için pandemiyi baskılıyor, görüyoruz. Ülkemizde ise hem aşılama sürecinin iyi yönetilememesi hem de ekonomik kaygılar nedeniyle etkisi sınırlı kısıtlamalar nedeniyle şu anda nüfusa göre Dünya genelinde vaka sayısı açısından ilk üç içine girmiş durumdayız. Bu da tabi ki ağır hasta ve vefat eden hasta sayısına da yansımış durumda. Her gün ne yazık 50 bini aşkın kişi hasta oluyor ve 200’ü aşkın kişi yaşamını yitiriyor. Salgının başından bu yana Sağlık Bakanlığı’nca açıklanan resmi veriler göre bile vefat sayısı çok yüksek. 34 bine’e yakın yurttaşımız yaşamını yitirdi. Önceki basın açıklamalarında da söylediğimiz gibi sayılar soğuktur, bu rakamlar birer sayıdan ibaret değildir. İnsandır… Her biri birilerimizin ya dedesi, ninesi, annesi, babası, kardeşi veya arkadaşıdır. Bu gidişatı hızla değiştirmek zorundayız. Pandemi yönetimini acilen düzeltmek ve bu gerçeğe göre değiştirmek zorundayız.

Bu kapsamda kimi temel değerlendirmeler yapacağız:

  1. Aşılar ve aşılama:
  • Acilen aşı tedariğinde yaşanan sıkıntıların çözülmesi ve aşı çeşitliliğinin sağlanmasını istiyoruz…
  • Aşılama hızının artması gerekmektedir. Acilen daha geniş kitlelere aşı vurabilecek aşı merkezlerinin kurulması ve orada personel görevlendirmesi yapılarak hem aile sağlığı merkezlerindeki karmaşa sonlandırılmalı hem de aşı uygulama hızımızı arttırmalıyız.
  • Aşı marka tartışması sona ermelidir. Acilen medya ve sosyal medyadaki aşı marka tartışmalarından uzak aşıların menşeyine milliyetine bakılmaksızın aşıları adil, ulaşılabilir ve tercih edilebilir hale getirip aşılar arası üstünlük tartışmasına bir son verilmelidir.
  • Aşı grupları: Yüz yüze eğitimin başlayıp ve kesintisiz devam edebilmesi için öğretmenlerin aşılamasının acilen yapılması ve okullarımızın artık kapatılmayacağı pandemi koşullarına uygun hale getirileceği düzenlemelerin ivedilikle yapılmasını istiyoruz. Bu talebimiz ertelenemez bir gerekliliktir. Ülkelere göre pandemi süresince okullarını en uzun süre kapatan ilk 5 ülkeden birisi olduk. Bu durumun değişmesi için aşılama çalışmalarında öğretmenlere öncelik verilip, diğer çalışan nüfusun aşılama çalışmalarının tamamlanmaya çalışılması elzemdir. Genelde hastalık çalışan nüfusta yoğunlaşıyor. O yüzdende çalışan ve sürekli hizmet vermek için insanlarla yüz yüze ya da temas ederek bir arada olan tüm vatandaşların aşılanması gerekliliktir. Sayın Cumhurbaşkanının mart ayı başında 50 milyon doz aşı gelecek sözleri burada unutulmamalıdır.
  • Aşı sözü: Yöneticilerin verdiği ocak ayı sonunda 50 milyon doz aşı temin edip uygulayacağız sözünü tekrar hatırlatıyoruz. Aşılar nerededir? Neden bu söze uyulmamıştır? Gerekçeleriyle beraber kamuoyu aydınlatılmalıdır. Nerede bir eksiklik ve hata olduysa açık ve şeffaf bir şekilde ortaya çıkarılmalıdır. Sorumluların gerekli hukuki ve idari cezaları almaları sağlanmalıdır.
  • Cumhuriyet döneminde aşı üretimi yaparken artık maalesef aşıda dışa bağımlıyız. Kendi aşımızı üretebilmemizin yaşamsal önemini buradan yeniden anımsatıyoruz.
  1. Pandemi mücadelesi ve tam kapanma
  • Son günlerde giderek artan vaka ve vefatların boyutu kaygı vericidir. Bu durum günlük politikalar ile çözülemez. Bunları defalarca söyledik. Bir kez daha yineliyoruz. Salgın akıl ve bilim ışığında, şeffaf olarak, işin uzmanları ile iş birliği ve uyum içinde yönetilmelidir.
  • Hızla, iller arası giriş çıkış kısıtlaması yapılmalı ve tam kapanma gerçekleştirilmelidir. Tam kapanmada hiçbir yurttaşın mağdur edilmemesi için gereken sosyal haklar sağlanmalıdır.
  • Ramazan ayı bunun için önemli bir fırsattır. Ramazan sonrası çifte bayram yapabilmek için Ramazan’da tam kapanma olmalıdır.
  • Pandemi mücadelesine destek olmayan kişi, kurum ve kuruluşlar saptanmalı. Yaşanan vefat ve hastalıkların doğrudan ya da dolaylı müsebbibi olarak gerekli hukuki ve idari cezaları almaları sağlanmalıdır.
  1. Basın açıklamamızın ikinci önemli gündemi ise İstanbul sözleşmesinden çekilme kararıdır.
  • Bu kararın nedenini anlamakta gerçekten zorluk çekiyoruz. Biz Tekirdağ ilinin sağlık bileşenleri olarak bu yanlıştan hemen dönülmesini talep ediyoruz. Kadın cinayetlerinin, kadına yönelik şiddetin bu kadar tırmandığı bir dönemde bu iptalin savunulacak yanı yoktur. Bizle bu bileşenin erkek ve kadın üyeleri olarak şunu kesinlikle söylemek isteriz ki
  • Bize göre İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YAŞATIR…

Bir an önce bu yanlıştan dönülmesini talep ediyoruz. Kadınlarımızın kazandığı hakların korunarak ve güçlendirilerek sürdürülmesi 21. Yüzyıl dünyasının olmazsa olmazıdır.

Son olarak diyoruz ki Ne COVID-19’dan ne de şiddetten ölmek istemiyoruz.

Sağlıklı olmak en temel insanlık hakkı ve bizler yaşamak ve yaşatmak istiyoruz.