Tekirdağ, Türkiye Ortalamasının Üzerine Çıktı !

Tekirdağ, Türkiye Ortalamasının Üzerine Çıktı !

Yayınlama: 11.08.2021
386
A+
A-

Yanlış bilgilendirmeler nedeniyle aşıya karşı tereddütün arttığını bildiren Tekirdağ Tabip Odası, oluşan tereddütle delta varyantının daha fazla yayılabileceğine ilişkin uyarıda bulundu. Koronavirüs ve aşılanma sürecine ilişkin yapılan basın açıklamasında, pandeminin kaderini aşısızların belirleyeceği vurgulandı. Tekirdağ’ın ise aşılama uygulamasında Türkiye ortalamasının üzerine çıktığı belirtilirken, birinci ve ikinci doz aşılamanın, 1 milyon seviyesine yaklaştığı kaydedildi.

 Tekirdağ Tabip Odası Başkanı Gamze Varol ve İş Sağlığı ve İşyeri Hekimliği Komisyonu Başkanı Didem Gediz Gelegen, koronavirüs salgını ve aşılanma sürecine ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi.

Tabip Odası’nda düzenlenen basın açıklamasında, Tekirdağ Tabip Odası Başkanı Gamze Varol, Tekirdağ’ın, birinci doz aşılama uygulamasında yüzde 77.4 seviyesine ulaşarak, Türkiye ortalamasının üzerine çıktığını belirtti.

Bakanlığın yayımladığı verilere göre; Tekirdağ’da birinci ve ikinci doz aşılamanın, 1 milyon seviyesine yaklaştığını aktaran Varol, “Tekirdağ işçi kenti, yaz aylarında turizm de nüfus hareketliliğini etkileyen önemli bir faktör oluyor.  Buna karşın aşılama düzeyinin yüzde 75’lerin üzerinde olması görece sevindirici” dedi.

Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre; ülke genelinde COVID-19 sayılarının ve ölümlerinin arttığını belirten Tekirdağ Tabip Odası Başkanı Gamze  Varol,  vaka sayısının 30 binlere yaklaştığını, virüse ise hala inanmayanların olduğuna dikkat çekti.

HERKES AŞI OLMADIKÇA, HİÇBİRİMİZ GÜVENDE DEĞİLİZ

Sürecin iyi yönetilememesi durumunda dördüncü pik ile karşı karşıya kalınacağını söyleyen Varol, “Aşılama hızını, virüsün dolaşım hızının üzerine çıkarmalıyız. Bunu sağlayamadığımız sürece, ülke genelinde sıkıntılı günler bizi bekliyor olacak. Amacımız, felaket tellallığı yapmak değil. Bir bilim insanı ve meslek odası başkanı olarak, akıl ve bilimin ışığında herkese doğru bilgiyi aktarmakla yükümlüyüz. Hepimizin güvende olması için aşıya dört elle sarılmalıyız. Herkes aşı olmadıkça, hiçbirimiz güvende değiliz. Ayrıca, aşıda patentin kaldırılarak, toplumsal mülkiyete çevrilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Temas arttıkça, virüsün mutasyon geçirme olasılığının arttığını dile getiren Varol,  aşılanmaya karşı oluşan tereddütle birlikte delta varyantının daha fazla yayılacağı yönünde endişe duyulduğunu ifade etti.

Aşısız olanların çok yüksek risk altında olduğunu aktaran Varol,  “Pandeminin kaderini aşısızlar belirleyecek gibi görünüyor. İlimiz için de tedirginlik duyuyoruz. Aşılananlar, aşısızlara göre daha şanslı, hastalıktan yüzde 100 korumasa bile pek çok bilimsel çalışmada da ortaya konduğu gibi aşılanmak hastalığın ağır seyretmesi, hastanede yatma, yoğun bakım ihtiyacı duyma ve hatta ölüm riskini azaltıyor. Tekirdağ’da ve ülke genelinde insanlarımızı, ‘kaygı duyma aşı ol’, ‘tedirgin olma, aşı ol”, ‘tereddüt etme aşı ol’ ifadelerini de kullanarak sürekli bilgilendiriyoruz” sözlerini kaydetti.

AŞILAMA HIZLI İLERLEMİYOR

Aşılamanın beklenildiği oranda hızlı ilerlemediğini ifade eden Varol, son zamanlarda aşılanma sayısında azalma olduğunu aktardı.

Aşılamaya ilişkin sayılarda ki azalmanın birçok faktörü olduğunun altını çizen Varol, “Sosyal medya üzerinden yapılan yanlış bilgilendirmeler, insanların aşıya karşı tereddüdünü artırıyor. İnsanlar bilimi değil; sosyal medyada birinin başına gelen kötü olayı ciddiye alıyor. Öğrenme kanallarımız yanlış. Bu aşılama hızını olumsuz etkiliyor. Aşılamayla ilgili yanlış bilgileri ortadan kaldıracak ve aşılamanın faydalarını anlatacak etkinliklerin yapılması gerektiğini düşünüyorum. Bakanlık, hekimler ve meslek odalarıyla birlikte hareket etmeli” şeklinde konuştu.

AŞI YAPTIRANLAR REHAVETE KAPILMAMALI

Aşı yaptıranlara da, uyarılarda bulunan Gamze Varol, aşı yaptıranların fazla rehavete kapılmaması gerektiğini söyledi. Aşı olunduğu takdirde de yine hasta olunabileceğini dile getiren Varol, “Aşı olunsa da, bunun koruyuculuğu yüzde 100 değildir. Hastalık ağır geçirilmese de, bulaştırma ya da mutasyon geçirmesine sebep olunabilir. Bu yüzden maske, mesafe ve hijyen kurallarına aşılı ya da hastalığı geçirmiş olsak da, dikkat etmeliyiz” ifadelerini kullandı.

İŞYERLERİNDE AŞI TEREDDÜTÜ GİDERİLMELİ

Tekirdağ Tabip Odası İş Sağlığı ve İşyeri Hekimliği Komisyonu Başkanı Didem Gediz Gelegen ise üretime ara verilmeyen işyerlerinde aşılamaların tamamlanmasının kritik önemde olduğunu belirtti.

Bir hafta içinde 25-30 bin, Ağustos ayında ise 50-60 bin vaka sayısına ulaşacağına ilişkin tahminler olduğunu aktaran Gelegen, Tekirdağ Tabip Odası İşçi Sağlığı ve İşyeri Hekimliği Komisyonu olarak sahada aşı tereddütü ve aşı karşıtlığını aşabilmek için bazı noktaların altını çizerek, önerilerde bulundu.

AŞI KARŞITLIĞI KÖTÜLÜK YAPMAKTIR

Salgının başından bu yana kamusal sorumlulukların şeffaflığında, zamanlamasında ve senkronizasyonunda sorunlar yaşandığını aktaran Gelegen, şunları kaydetti:

  • Aşı tedirginliğinin ardında kamunun salgını yönetme biçiminin önemli bir etkisi var.
  • Aşı tedirginliği ve aşı karşıtlığı birbirinden farklı kavramlardır.
  • Aşılara yönelik tedirginliğin üstesinden bilimsel bilgiyi kamusallaştırarak gelebiliriz.
  •  Aşı karşıtlığı, felsefi anlamda, bilerek ve isteyerek kötülük yapma halidir. Meslektaşlarımızı bu kötülüğe ortak olmamaya davet ediyoruz.

 ÖZGÜRLÜKLE İLİŞKİSİ YOK

  • Aşı olmama durumunun özgürlükle bir ilişkisi yoktur, zira özgürlük kavramının içinde bireyin kendisine ve topluma sorumluluğu bulunmaktadır.
  • Her gün literatüre Covid-19 ve aşılar hakkında yeni araştırma sonuçları eklenmektedir. Bu anlamda bilimsel bilginin kamu sağlığı kurumları ve sağlık çalışanları tarafından doğrudan çalışanlara ve halka iletilmesi çok kıymetlidir. Kamunun bu bilginin yaygınlaştırılmasında da sorumluluğu bulunmaktadır.
  • Türk Toraks Derneği’nin kamusal yaptırımlara ilişkin önerisi; aşı olmamış kişilerin çok sayıda insanın bulunduğu tüm kapalı ortamlara girişinde hasta olmadıklarının gösterilmesi, bunun için güvenilirliği yüksek hızlı antijen testlerini zorunlu tutmanın düşünülmesi, en az iki aşısı olanların her yere rahatlıkla girebilmesi, kapalı ortamlarda çalışılan iş yerlerinde havalandırma ve ffp2 maske takılması, semptoma bakılmaksızın periyodik PCR testi yapılmasıdır.

      İŞYERLERİNDE AŞILAMA HIZI ARTTIRILMALI

  • Ağustos ayı içinde işyerlerinde aşılama hızı arttırılmalı, özellikle çift doz aşılama oranı yüzde 70’lere çıkarılmalıdır.
  • İşyeri hekimi tarafından hastalık bulaşının yüksek riskli olarak değerlendirildiği alanlarda tıbbi/cerrahi maske yerine FFP2 tipi maske kullanılabilir. Diğer Kişisel Koruyucu Ekipmanlar gibi standartlara uygun maske temini işveren tarafından sağlanmalı, İşçi Sağlığı ve Güvenliği Kurulları ve sendikalar tarafından denetlenmelidir.
  • Bunun için işyeri hekimlerini etkin bir bilgilendirme kampanyası başlatmaya, çalışanları aşı konusunda ikna etmeye, aşı karşıtı görüşlerin, beyanların yaygınlaşmasına izin vermemeye davet ediyoruz.