‘Nazım’la Yaşayanlar’ Süleymanpaşa’da buluştu

‘Nazım’la Yaşayanlar’ Süleymanpaşa’da buluştu

Yayınlama: 06.06.2017
264
A+
A-

 

'Nazım’la Yaşayanlar' Süleymanpaşa’da buluştu

 

Büyük şair Nazım Hikmet’i hayattayken tanımış olan Ressam İbrahim Balaban ve Gazeteci Yazar Orhan Karaveli, Süleymanpaşa Belediyesi'nin usta şairin 54. ölüm yıldönümünde düzenlediği 'Nazım’la Yaşayanlar' konferansına katılarak Nazım Hikmet’le ilgili anılarını paylaştı.


Konferansın açılış konuşmasını yapan Süleymanpaşa Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat, Süleymanpaşa’da bir tarihe tanıklık edildiğinin altını çizerek, “Bir ülke, Nazım gibi şairlerle Balaban gibi ressamlarla ve Mustafa Kemal Atatürk gibi liderlerle ülke olur. Bugün Nazım’ın ölümsüzlüğünün 54. Yılında onun hayatta kalan üç yoldaşı bir araya gelsin diye bir program hazırladık. Ne yazık ki Hıfzı Topuz, sağlık nedenleri ile katılamadı. Sizler de benim gibi iki Nazım yoldaşıyla bir arada olmanın zenginliğini yaşayacaksınız. Bu imkanı size sunan Süleymanpaşa Belediyesinin bütün personeli adına ben başkanları olarak sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum” dedi.


BALABAN NAZIM’LA NASIL TANIŞTIĞINI ANLATTI


Konferansın konuklarından olan Nazım Hikmet’in cezaevi arkadaşı ressam İbrahim Balaban, Nazım Hikmet’le tanışma hikayesini ve kendisini resme nasıl teşvik ettiğini dinleyicilerle paylaştı. Balaban, "16 yaşındaydım. Cezaevinin berberhanesinde çalışıyordum. Yanıma bir adam geldi ve resmimi yapmak istediğini söyledi. Kabul etmedim. ‘Burada herkesin resmini ben yapıyorum senin de resmini ben yaparım’ dedim ve orada ayaküstü Nazım Hikmet’in resmini yaptım. Çok beğendi ve akademik eğitimim var mı? diye sordu. Yok dedim. Üç sınıf bir arada okutulan köy ilkokulundan mezun olduğumu söyleyince çok şaşırdı. O günden sonra hep beni resim yapmam konusunda zorladı. Resimlerime şiirler yazdı” diye konuştu. 96 yaşındaki Balaban’a oğlu Hasan Nazım Balaban da eşlik etti.


NAZIM’LA GEÇEN GÜNLERİ DUYGU SELİ YAŞATTI


Balaban’ın ardından kürsüye gelen Orhan Karaveli, Nazım Hikmet’le Rusya’da birlikte geçirdiği 15 günlük süreci anlatırken salonda duygu dolu anlar yaşandı. Karaveli, “Nazım’la Rusya’da konuşan, ona ‘Merhaba Nazım’ diyen ilk, tek ve ne yazık ki son Türk gazeteci ben oldum. O anı asla unutamam. Bir bilimsel toplantının ardından yanına yaklaşarak ona Türkçe selam verdiğimde yaşadığı şaşkınlığı ve sevinci tarif etmem mümkün değil" dedi. Karaveli, "15 gün boyunca Nazım’la dolu dolu geçti. Birlikte yemek yedik, sohbet ettik. Bana İstanbul’u soruyordu. Birlikte katıldığımız bir konferansta konuşma yaparken kalp krizi geçirdi, kollarıma yığıldı. Orada söylediği şu cümle hiç aklımdan çıkmadı: ‘Burada sizlerin yanında ölmek bir şey değil de tutar burada gömerler. Tek korkum bu.’ İşte böyle bir memleket sevdalısıydı Nazım. Ve tek bir ricam var makam mevki sahibi insanlardan ve siz yurttaşlardan. Yapabiliyorsak, Nazım’ın birkaç kilo kemiğini memleketine getirelim de burada, şiirinde istediği gibi bir Anadolu köy mezarlığına gömelim” diye konuştu.


Tekirdağ Ticaret ve Sanayi Odası’nda gerçekleştirilen konferansa Süleymanpaşalılar büyük ilgi gösterirken, konferansın sonunda Orhan Karaveli’nin Tanıdığım Nazım kitabı dinleyicilere hediye edildi ve Karaveli dileyenlerin kitaplarını imzaladı.