CHP’nin Ağır Topları Tekirdağ’da

CHP’nin Ağır Topları Tekirdağ’da

Yayınlama: 27.10.2018
345
A+
A-

 

CHP’nin Ağır Topları Tekirdağ’da

 

Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul milletvekili ve genel başkan yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, Tekirdağ milletvekili ve parti sözcüsü Faik Öztarak önderliğinde, Tekirdağ’da Trakyadaki tüm il başkanları, İlçe başkanları, Belediye başkanları ve partililerin katıldığı, “Yerel yönetimler, 2019 seçimlerine hazırlık ve değerlendirme toplantısı” düzenledi.

 

 


Düzenlenen toplantının basına kapalı bölümü öncesinde kürsüye gelerek bir konuşma yapan CHP genel başkan yardımcısı ve parti sözcüsü Faik Öztrak, “Ülkemiz son yılların en büyük ekonomik krizini yaşıyor. Ama ne hikmetse iktidar bunu konuşmuyor ve kabul etmiyor” dedi.


Faik Öztrak, dövüz kurlarındaki dalgalannalara değinerek şunları söyledi. ‘’ Seçime giderken Türkiye aslında son 20 yılın en önemli ekonomik krizlerinden de birini yaşıyor. Ama her ne hikmetse iktidar bir türlü ülkenin kriz içerisinde olduğunu kabul etmek istemiyor. Önce hatırlayacaksınız ‘Ekonomimizin temelleri sağlam’ dediler, döviz piyasaları, faiz piyasaları alt üst olurken. Ondan sonra baktılar bu olmuyor, ‘Dış düşmanlar ekonomimize saldırıyor’ dediler. Sonra Türkiye’ye karşı ekonomik savaş açıldı, döviz kuru, döviz kurşunu.Ondan sonra da bu saldırının ezanımıza ve bayrağımıza saldırıdan farkı yok dendi. Mesele Türkiye meselesi, mesele İslam meselesine kadar iş gitti. En son geldiğimiz yerde bu dediler kriz değil, manipülasyon. Ondan sonra arkasından baktılar buda olmuyor. Kriz mriz yok üstünü kapatıp geçmeye çalıştılar. Aslında Türkiye gerçekten çok önemli bir kriz yaşıyor. Rahibi vermesine rağmen AK Parti, ekonomide sorun bir türlü durulmuyor. Sene başına göre dolar hala %50 daha değerli. Sene başında %13 olan hazine kağıtlarının faizleri, şuanda %26 ikiye katlanmış. İktidar görmezden gelse de yok dese de. Ekonomide bal gibi kriz var. Sene başında 155 olan ülkenin borcunu ödememe riskiyle ilgili sigorta primi , şuanda 390 puanı geçmiş durumda. İşsizlik yeniden %10’nun üzerine çıktı %11’lerde. Ekonomide ki güven endeksi yine tarihinin en düşük seviyelerinde. Enflasyon rekorlar kırıyor. Eylül ayında , tek bir ayda enflasyon %6,3 oldu. Bu dünya’da ki 188 ülkenin 153’ünde ki yıllık enflasyondan daha fazla. Yılbaşından bu yana da gerçekleşen enflasyon %20’yi buldu ve şunu söyleyeyim. Bütün bunlar rekor.’’


‘’Hani bir şey söylüyorlardı ekonomi ile ilgili ‘Nereden, Nereye’, şimdi bende size bir nereden nereye rakamı vereyim. Üretici fiyatları endeksi bunlar iktidara geldiğinde %30,8’di bu yılın Eylül ayında %46,2 arkadaşlar. Ama bakın hiç ekonomiyi konuşturmuyorlar. Biz ekonomi ile ilgili bir şeyler söylüyoruz görmezden geliniyor. Genel başkanımız bir şeyler söylüyor bütçe ile ilgili, anlatıyoruz durumun ne kadar vahim olduğunu gören yok. Neden ? Çünkü zannediyorlar ki bu işi görmezden gelirlerse geçip gidecek. Bildikleri bu çünkü. Bakın büyüme rakamları, orta vadeli programda büyüme açıkladılar. Hedef bu hedef. %2,3. Uluslar arası para fonu Türkiye ile ilgili büyüme tahminini açıkladı, %0,4.Uluslar arası finans enstitüsü bizimde üyesi olduğumuz oda Türkiye ile ilgili büyüme rakamlarını açıkladı dedi ki %0,9 daralacak Türkiye. Bunun adı ani duruştur. Seçime duran bir ekonomi ile gideceğiz. Dolayısıyla en çok anlatmamız gerek şeylerden biri, bu ekonomide ki sıkıntılardır.’’


‘’Önümüzde ki yıl Türkiye’nin gayri safi yurt içi hasılasının 631 milyar dolar olacağı tahmin ediliyor. Biliyorsunuz Türkiye yıllardan beri en büyük ekonomiler liginde hep ilk 20’nin içinde G-20 üyesi de öyle oldu. Önümüzde ki yıl 20. Sıraya düşüyoruz. Bir tık kalıyor ligden düşmeye. Ekonomi bu hale gelmiş vaziyette. Peki bu hale ne getirdi. Hiç şüphe yok ki ekonomiyi bu hale getiren, Adalet ve Kalkınma Partisinin genel başkanının tek adam olma hevesidir, o çerçevede uyguladığı popülist politikalardır ve ülkenin içine girmiş olduğu otoriterleşme sürecidir. 2. Önemli mesele ekonomiyi bu hale ne getirdi. Dünya Konjöktüründe değişen iklimi maalesef bu iktidar okuyamamıştır. Buna göre ekonominin içsel dayanıklılığını arttıracak reformları maalesef yapamamıştır. Son iki şey. Sivil darbe, ohal süreci.  Yani askeri darbe girişiminin ardından gelen OHAL ile birlikte başlayan sivil darbe süreci  Türk ekonomisine olan Türkiye’de ki mülkiyet hakkına duyulan güveni bitirmiştir. En sonda şu son dönemde yaşadığımız aşırı kibir, inkar politikaları Türk ekonomisinde ve Türk siyasetinde çok ciddi sorunlara yol açmıştır.’’


‘’Önce başladı yastık altında ki döviz ve altınlarınızı çıkarın. Sonra dolar alacaklara B ve C planlarımız var ha dikkatli olun dedi. Tehdit etti. Sonra zabıtaları göreve çağırdı fiyatları kontrol edin diye.Oda yetmedi bu sefer esnafları göreve çağırdı %10 indirim yapın diye. Esnaf zaten batmış vaziyette neyin indirimini yapacak. Türkiye Gerçekten çok sıkıntılı bir süreci bu iktidarın yönetiminde geçiyor. Bir şeyler açıkladılar, 100 günlük eylem planı. Mali durumu daha da bozacak. Ekonomiyi iyileştirmek yerine ekonomiyi daha da kötü hale getirecek. Sonra bir yeni ekonomi yaklaşımı diye damat olan bakan bir şeyler duyurdu. Arkasından yeni ekonomi programı adını taktılar yasal olarak orta vadeli programa ve hepsinin arkasından da enflasyonla topyekun mücadele programı ama baktılar ki buda kesmeyecek. Ağustos ayında Eylül ayında bu kadar yüksek enflasyon rakamları açıklayacak TÜİK başkan yardımcısını görevden aldılar. Ondan sonra da %10 indirim meselesini gündeme getirdiler. Ben size yapmak istediklerini söyleyeyim. Yapmak istedikleri şu. Bu ay açıklanacak enflasyon ile birlikte emeklilerin, memurların ve diğer çalışanların maaşları belirlenecek. Bu enflasyonu düşük açıklatmak istiyorlar. Onun için önümüzde ki bu süreci dikkatle izlemeli ve gereken noktada buna parti olarak tepki verebilmeliyiz buna hazırlıklı olmalıyız.’’ Diye konuştu.


Öztrak’ın ardından kürsüye davet edilen CHP İstanbul milletvekili ve genel başkan yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı gündeme dair değerlendirmeler yaparken şunları söyledi.


MERDİVENLERE ATILAN YAZAR KASA HATIRIMIZDA


‘’Bakın size bir fotoğraf hatırlatmak istiyorum, 2001 yılında da biz bir kriz yaşadık. Ağır bir kriz yaşadık. O krizden aklınıza kalan fotoğraf nedir diye sorsam ? hepinizin aklında başbakanlık merdivenlerine atılan yazar kasa kalmıştır. Bir esnafımız ‘Ben artık iş yapamıyorum, siftah yapamıyorum’ diyerek, başbakanlık merdivenlerine yazar kasa attı ve o tablo o fotoğraf üzerinden 16 yıl geçmiş olmasına rağmen hala hepimizin hafızasında. Bunu o zaman basın gösteriyordu, Diyordu ki ‘Bu Ülkede Kriz Var’ o zaman esnaf çıkıp ‘kriz var kardeşim’ diyebiliyordu. O zaman iş adamı örgütleri,sendikalar rahat rahat görüşlerini ifade edebiliyorlardı. Çıkıp görüşlerini ifade ettiklerinde de basın mensupları onu büyük bir rahatlıkla haber yapabiliyorlardı. Değerli arkadaşlar göbeğimize kadar krize girmiş durumdayız hep beraber ama bu ülkede kriz demek yasak. Diyebilirsiniz haber olması yasak. Bu ülkede iflas etmek yasak, Konkordota ilan edenleri arayarak buluyorsunuz. Herkes birbirinden öğreniyor. Yani ekonomide işler kötü. Ondan sonra CHP’ye yönelik bazı eleştiriler geliyor. Diyorlar ki ‘Cumhuriyet Halk Partisi bu konuyu niye yeterince dile getirmiyor.’’ Biz bulunduğumuz her ortamda hem ekonomik krizle ilgili, hem eğitimin içinde bulunduğu içler acısı durumla ilgili hem dış politika ile ilgili hem de diğer  konular ile ilgili bütün sıkıntıları aktarıyoruz. Gerek sayın genel başkanımızın ağzından gerekse partinin il başkanı, ilçe başkanı seviyesine kadar bütün kademelerinde.  Haber editörün masasına gidiyor, editör onu alıyor sümen altı ediyor. Bakın bugünde aynı şey yaşanacak. Bu bizim bölge toplantılarının artık sonuna geldiğimiz bir gün. Biz burada bu konuşmaları yapıyoruz. Burada bir çok şeyi söylüyoruz. Biz daha toplantıya devam ederken, internet sitelerine bu toplantının haberi düşüyor. Orada en suya sabuna dokunmayan konu neyse o konunun haberleştiğini görüyorsunuz. Yani zannedersiniz ki CHP’liler çıkıp aslında çok güzel bir dünya’da yaşıyoruz. Herşey çok iyi bahar geliyor, sevgililer öpüşüyor böyle bir Türkiye’de yaşıyoruz gibi demeçler veriyor zannedersiniz. Medya’nın %90’nı  bildiğiniz kontrol altındadır.’’


13 MADDELİK KRİZDEN ÇIKIŞ PAKETİ SUNDUK


‘’Biz 13 maddelik bir krizden çıkış paketi ilan ettik. Eğer bunları yaparsanız Türkiye krizden çıkar, eğer parlamentoda yasal desteğe ihtiyacınız varsa onla ilgili de her türlü desteği vermeye hazırız dedik. Her yerde de söylüyoruz. Türkiye’de iki buçuk aydan  beri söylediğimiz bu sözü hala duymayan TSO başkanı var arkadaşlar. Onun için 81 ile parti genel merkezi milletvekillerimizi değerlendirdi. Ticaret odalarına, Sanayi Odalarına, Sivil toplum kuruluşlarına gidip bu 13 maddeyi anlattık. O zaman gördük ki gerçekten, bizzat ekonominin içinde olan örgütlü kesimden arkadaşlar dahi bu olaydan haberdar değiller. Hala diyorlar ki ‘CHP Bu konuda ne söylüyor.’ Şimdi değerli arkadaşlar bu iktidar 2002 yılında 3 tane Y ile mücadele edeceğiz diyerek geldi. Birisi yolsuzluktu, gırtlaklarına kadar yolsuzluğa batmış durumdalar, hiç uzatmaya gerek yok 4 tane bakanı hatırlatırım ben onlara. O 4 bakan Yüce Divana  neden sevk edilmedi hatırlatırım, yüce divana sevk edilmedi, suçsuz ise neden siyasi hayatları bitirildi bunu da hatırlatırım. İkincisi neydi yasaklar, aranızda benim cep telefonum kesin dinlenmiyordur  bu ülkede her şey güllük gülistanlıktır diye düşünen var mı ? Yasaklarla, Yolsuzlukla ve Yoksullukla mücadele edeceğiz diye geldiler. Yoksulluk artık her evin kapısını çalar hale geldi. Parti’nin adı Adalet ve Kalkınma adaletin olmadığını siz değerli katılımcılar Ankara’dan İstanbul’a  430 km yürüyerek zaten hem iktidara, hem tüm Türkiye’ye gösterdiniz. Gelelim kalkınma tarafına, kalkınma tarafını az önce sayın Öztrak yapmış olduğu konuşmayla tarumar etti zaten. Kalkınma felan yok,  parti adını inkar eder durumda. Parti 2001 yılında Türkiye’de seçimlere girerken ortaya koymuş olduğu programı, vaatlerini inkar eder durumda. Yani Adalet ve Kalkınma Partisinin bir hikayesi kalmadı”. İfadelerini kullandı. Toplantı Oğuz Kaan Salıcının konuşmasının ardından basına kapalı devam etti.