Süleymanpaşa’nın Liman Dosyası !

Süleymanpaşa ilçesinde yat limanı düzenlemesi ve Ceyport Limanına yapılması planlanan likit kimya deposu endişe yaratıyor. Şehirde ki tüm idari yöneticiler, siyasiler, sivil toplum kuruluşları söz konusu düzenlemelerin kabul edilemeyeceğini ve gerekli işlemlerin yapılacağını açıkladı.  Ceyport Tekirdağ Uluslararası Liman İşletmeciliği Destek Hizmetleri Müdürü Mahmut Saygı ise yasalara ve mevzuata aykırı bir işlem yapılmadığına dikkat çekti. Depolama alanlarının toplam 16 bin metreküp olmak üzere 8 tane tank olarak revize edildiğini aktaran Saygı, ÇED kapsamına girmediklerini belirtti.  Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ÇED ve Çevre İzinleri Şube Müdürü İhsan Yücel ise her koşulda ÇED’e tabi olunduğunu, ÇED raporlarında 50 bin metreküpün üzeri ile Bakanlık, 50 bin metreküpün altı ile Valiliğin ilgilendiğini bildirdi. Likit kimya depolarına ilişkin ÇED sürecinin devam ettiğini de belirten Yücel,  revize dosyasının Ceyport tarafından sistem üzerinden teslim edilmediği için bir geçerliliği olmadığını kaydetti.

Süleymanpaşa ilçesinde yer alan limanlara yönelik düzenlemeler gündemden düşmüyor.Yat limanının Yahya Kemal Kültür Merkezi’nden  eski Tekirdağ İskelesine kadar dolgu alanla genişletilmesine ilişkin görüşmeler sürerken; Ceyport Limanı “Likit Tank Çiftliği Denizden Alan Kazanımı, Rıhtım ve İskele Projesi”  ve Asyaport Limanı kapasite artışı kapsamında “İlave iskele yapımı, Beton Santrali ve Kırma Eleme Tesisi”ne yönelik ÇED süreci  devam ediyor.

Sivil Toplum Kuruluşları, idari yöneticilerle bir araya gelerek durumu değerlendirirken;  Vali,  Büyükşehir ve Süleymanpaşa Belediye başkanları, yat limanı ve likit kimya depolarına yönelik yapılması planlanan çalışmaların kabul edilemeyeceğini duyurdu.

Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, Süleymanpaşa Belediye Başkanı Cüneyt Yüksel, Tekirdağ Baro Başkanı Sedat Tekneci,  Tekirdağ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Cengiz Günay, Sivil Toplum Kuruluşları  Birliği Üyesi Cemal Polat, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ÇED ve Çevre İzinleri Şube Müdürü İhsan Yücel,  Asyaport Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Soyuer, Ceyport  Destek Hizmetleri Müdürü Mahmut Saygı  ise limanlardaki çalışmalara yönelik gazetemize açıklamalarda bulunarak, süreçle ilgili bilgi verdi.

VALİ YILDIRIM: SORU İŞARETLERİYLE DOLU

 Liman çalışmalarına ilişkin Sivil Toplum Kuruluşları Birliği Heyeti ile görüşen Vali Aziz Yıldırım,  “Ceyport’un dolgu alanı üzerinde ki kimyasal depolar ve silolar soru işaretleri ile doludur. Ayrıca yat limanının eski iskeleye doğru genişletilmesi doğru değildir. Öte yandan sahil yolunun bir an önce kademeli olarak hayata geçirilmesi gerekmektedir. Çünkü sahillerimizdeki gelişmeleri Süleymanpaşalılar gibi diğer ilçelerimizle birlikte tüm Trakyalılar beklemektedir. Bu nedenle sahil yolu ile ilgili çalışmaları da hızlandırmalıyız” sözlerini kaydetti.

ALBAYRAK: GEREKENLERİ YAPACAĞIZ

 Tekirdağ Büyük Şehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak  da gazetemize yaptığı açıklamada, yat limanı ve likit kimya depolarının karşısında olduklarını belirterek, “ Yat limanını yapmayı planlayan firmayla herhangi bir görüşmem olmadı. Her iki çalışma da kabul edilebilecek boyutta değildir. Bu durum bizi oldukça tedirgin etmektedir. Bunların karşısındayız ve gerekenleri yapacağız.” dedi.

YÜKSEL: TÜM YASAL YETKİLERİMİZİ KULLANACAĞIZ

Yat limanı ve Ceyport limanlarındaki çalışmalara şiddetle karşı olduğunu söyleyen  Süleymanpaşa Belediye Başkanı Cüneyt Yüksel ise Tekirdağ’ın geleceği için her türlü işbirliğine açık olduğunu iletti.

Yat limanında yapılmak istenen projenin şiddetle karşısında olduğunu her ortamda dile getirdiğini aktaran Yüksel, “Ceyport Limanında yapılması planlanan  çalışmalarda kabul edilebilir  değildir. Yüksekliği 18 metreyi bulan 30 küsür kimyasal tank çiftliği beni de çok fazla kaygılandırıyor. Bu olumsuzlukları önlemek için tüm yasal yetkilerimizi kullanacağız. Ne gerekiyorsa yapacağız” şeklinde konuştu

 GÜNAY: TEHDİTLERİ MİNİMUMA İNDİRMEYE ÇALIŞIYORUZ

 Tekirdağ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Cengiz Günay konuyla ilgili yaptığı açıklamada yat limanı için planlanan çalışmalara karşı Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi ve Süleymanpaşa Belediyesi ile birlikte hareket ettiklerini ifade etti.

Yat limanı için sunulan projenin kabul edilebilir bir yanı olmadığını ve firmayla görüşmelerin devam ettiğini aktaran Günay, “Tekirdağ Ticaret ve Sanayi Odası’nda iki toplantı gerçekleşti. Firma yetkilileri, Süleymanpaşa Belediyesi imardan sorumlu başkan yardımcısı, Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi İmar İşleri Daire Başkanlığı’ndan sorumlular ve ticaret odasının dahil olduğu toplantılar gerçekleşti. Sunulan proje kabul edilebilecek bir proje değildir. Görüşmeler devam edecek. Firma ile tekrar bir toplantı yapacağız. Yatırımların bulunduğu yerlere fırsatları da tehditleri de olur. Bizler tehditleri minimuma indirmeye çalışıyoruz. Şehrimiz bizim için önemli” sözlerini kaydetti.

“LİMANLAR BÜYÜK TEHDİT OLUŞTURUYOR”

 Limanların Süleymanpaşa ilçesini çok büyük şekilde tehdit ettiğine dikkat çeken Sivil Toplum Kuruluşları Birliği üyesi TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Tekirdağ temsilcisi Cemal Polat da  yat Limanına yapılması planlanan düzenlemeler, Ceyport Limanı likit kimya depolama alanları ve Asyaport’un genişleme çalışmalarının genel olarak şehri tehdit ettiğini söyledi.

“ Yat limanı tamamen sahille halkın ilişiğini kesecek bir proje. Bu, şehrin dışına başka bir yere yapılabilir. Ceyport limanında yapılması planlanan likit kimya depoları ise tam bir felaket. 2016 yılında, yapılacak dolgu alana yönelik itiraz sürecini belediyeler kaçırmış. Şu an üzerine 18 metre yüksekliğinde 25 adet olmak üzere toplam 48, 966 metreküp  depolama alanı yapılmak isteniyor. Tesisin yapım aşamasında ve işletme aşamasında ekolojik etkilerin olacağı görülüyor. Bölgede insan  yaşamını olumsuz etkileyecek, Kimyasal madde gazlarının hava ile taşınması ile kent sağlığı her zaman tehdit altında olacak. Trakya Jeolojik olarak 1. Derece “Deprem Risk Alanı” içinde olması nedeni ile söz konusu proje bölge için büyük risk oluşturuyor. Yaratacağı olumsuzluklar ile bölge ve denizin büyük bir felaketle karşı karşıya kalacağı muhtemel. ÇED Raporunda da çok sayıda planlama ile ilgili aykırılıklar söz konusu. Kent yaşam alanı içinde bulunan bu projenin iptal edilmesi gerekir. Bunun için gerekli itirazlarımızı yapacağız. Asyaport limanında da genişleme çalışmaları söz konusu. İlave iskele yapımı, beton santrali ve kırma eleme tesisi planlanmakta. Genişleme kapasite artışı talebi var  ilerleyen zamanlarda başka talepler de olacak. Bölge ve çevresel etki kapsamında  sıkıntılı bir durum” ifadelerini kullandı

“İMAR PLANINA VE MEVZUATA AYKIRI DAVRANILMIYOR”

Ceyport Tekirdağ Uluslararası Liman İşletmeciliği Destek Hizmetleri Müdürü Mahmut Saygı ise yapılan tüm çalışmaların mevzuatlara ve yasalara uygun şekilde yapıldığını, 50 bin metreküpün altında depolama alanı yapılacağı için ÇED’e tabi olmadıklarını belirtti.

2017 yılında yapılan imar değişikliğinde ve onaylanan imar planı kapsamında devletin özelleştirmeye çıktığını ve limanın, Akport Tekirdağ Liman İşletmesi A.Ş’den Ceyport’a geçtiğini aktaran Saygı, “İmar planları çıkartılırken hükümleri ile birlikte çıkar. Bu imar planında neler yapılabilir diye hükümleri vardır. Bizim şartnamemizde de yükseklik sınırlaması olmadan her türlü katı sıvı depolama alanı yapılabileceği belirtiliyor.  Yapılacak elleçlemelere yönelik  liman sahasında sıvıya yönelik, dökme katıya yönelik her türlü depolama yapılabilir. 2017 imar planında bize deniyor ki; 26 bin metrekare kapalı alan yapabilirsiniz. Yükseklik serbesttir, 26 bin metrekarenin içerisinde kalmak şartıyla. İmar planı cevaz veriyor. Şu ana kadar yaptığımız her şeyin projesini yapıyoruz  ve onayını alıyoruz. Zaten limitler dahilinde yapılacak şeyler. Şu anda bizim limanımızda kimyasal madde elleçleniyor. Bu liman yapıldığından itibaren tarih boyunca yılda ortalama 80 bin ton ile 100 bin ton arası kimyasal madde elleçleniyor. Elleçlenmesi planlanan  asidik  ve  bazik  özellikli kimyasal ürünler ve bitkisel yağlardır. Bahse konu ürünler liman sahasında elleçlendikten sonra proje kapsamında yapılması planlanan tank çiftliği sahasında depolanacak. İlk etapta 16 metre yükseklikte, 25 adet tank  planlamıştık. Toplamı 16 bin metreküp olan 7 tane 2 bin metreküplük, 1 tane 840 metreküplük olmak üzere 8 tane tank olarak revize edildi. 50 bin metreküpe  kadar  depolama alanları ÇED’e tabi değildir. Biz tamamen limitlerin altında kalarak yatırımları sürdüreceğimiz için  herhangi bir ÇED kapsamına girmiyoruz. Mevzuattaki limitleri bildiğimiz için tasarım planları hazırlayıp sunuyoruz.  “ sözlerini kaydetti.

“ÇEVRE KONUSUNDA DİKKATLİ DAVRANIYORUZ”

 Asyaport Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Soyuer ise liman çalışmaları konusunda özenli olduklarını ifade ederek, Asyaport’un  dökme yük  taşıyacağı ve çevreye zarar vereceği yönündeki iddiaların asılsız olduğunu belirtti.

Kapasite artışı kapsamında ilave iskele yapımı, beton santrali ve kırma eleme tesisi için ÇED sürecinin devam ettiğini aktaran Soyuer, “İlave iskele 135 metre genişliğinde ve 400 metre uzunluğunda olacak. Planlanan alanda konteyner, genel kargo, dökme yük ve ro-ro gemilerine hizmet verilecek. Sosyal ve çevresel tercih sebebiyle, kömür, gübre, hurda, demir, soda, silis kumu dökme yükleri hiçbir şekilde limanda ellleçlenmeyecek. Ayrıca proje kapsamında karasal alanda ve yeni dolgu alanda herhangi bir bina ve yardımcı tesis yapılmayacaktır. Sunduğumuz ÇED raporunda da bunların olmayacağı belirtilmiştir. Çevre konusunda ve çalışmalarımızda dikkatli davranıyoruz”  ifadelerini kullandı.

“İHALE ŞARTNAMESİ ÜRKÜTÜCÜ”

Tekirdağ Baro Başkanı Sedat Tekneci ise  liman çalışmalarına ilişkin yaptığı açıklamada, yat limanının şehrin merkezinin dışında bir yere yapılması konusunda herkesin hem fikir olduğunu belirtirken, likit kimya depolarına yönelik ise tüm yargısal çalışmaların yapılacağını vurguladı.

Ceyport limanı ihale şartnamesinde ki bilgilerin kendilerini çok ürküttüğünü söyleyen Baro Başkanı Tekneci, “Ceyport Limanı ihale şartnamesi bizi çok ürküttü. Daha önce bir ihale şartnemesi düzenlenmiş bu konularda da belediyelere başvurulmuş oradaki sürelerin atlandığı belirtildi. Siloların yükseklikleri, adeti çok önemli. Likit tankların da sağlığa zaralı olabileceği, herhangi bir patlama gibi bir olayda çevrenin büyük zarar göreceği ve onun olmaması gerektiği konusunda görüş birliği var. Tanklar orada ki şehir trafiğini de kaldıramayacak. ÇED raporu olumlu çıkarsa, bu raporun iptali için bütün yargısal çalışmaları yapacağız. İdare Mahkemesi’ne başvuracağız. İdare Mahkemesi de tam gözünün önünde olacak olan katliama sessiz kalmaz diye umuyoruz. İdari yargılama usul ve kanun menfaati zararı görebilen herkes dava açabiliyor. Burada yaşayan kişilerin bile dava açma hakkı var. Bazen idare Mahkemeleri çok ilginç bir şekilde görüş değiştirebiliyor. Hukuki menfaati yoktur şeklinde davaları bazen usulden reddediliyorlar. Burada yaşayan herkesin menfaati zarar gördüğü için dava açabilir. Geçmişteki Danıştay kararları da bu şekilde. Bize neler söylendiği değil, neler yapılabileceği önemlidir. Bir insanın nefes almasını da yasayla yasaklayabiliriniz ama hukuki olmaz. Yasalara uygun yapılan her şeyin hukuki olduğu düşüncesi doğru değildir. Hukuki olması için toplum vicdanında kabul görülmesi gerekir. Bu şehir hepimizin. Burayı korumamız gerek” şeklinde konuştu.

“HEPSİ ÇED KAPSAMINA GİRER”

ÇED süreçleriyle ilgili bilgi veren Tekirdağ Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü ÇED ve Çevre İzinleri Şube Müdürü İhsan Yücel,  Ceyport Tekirdağ Uluslararası Liman İşletmeciliği tarafından revize raporu sunulduğunu ve inceleme aşamasında olduğunu kaydetti.

Raporun sunulması gereken sistemden değil elden teslim edildiğini aktaran Yücel, “Sunulan revize dosyası geçerliliği olmayan bir dosyadır. Örneğin bize sunulan dosyada iyileştirme istenir, biz o dosyayı Ceyport’a iade ederiz. Ceyport, o zaman iyileştirme revize dosyasını sisteme sunar. Sundukları revize dosyasının şu an için bir hükmü yoktur. Hepsi ÇED kapsamına girer yalnız depolama alanı 50 bin metreküpün üzerindeyse ek 1 dosyası Bakanlığın ÇED’ine tabidir. 50 bin metreküp altındakilere ise ek 2 ÇED’i hazırlanması gerekir yani Tekirdağ Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün ÇED’ine tabi olunur. ÇED raporlarında 50 bin metreküpün üzeri ile Bakanlık, 50 bin metreküpün altı ile Valilik ilgilenir. ÇED raporuna itiraz edenler de olabilir. Burada da itiraz eden kurum veya kişi önemli değildir, konu önemlidir  Bu bir vatandaş, kamu kuruluşu, sivil toplum kuruluşu da olsa itirazlar toplanır, burada ki görüşlerde bizler için önemlidir. Bunlar ilgili firmaya iletilir, düzeltilmesi gereken hususları varsa firmadan düzeltilmesi istenir. Bakanlık veya valilik, bu itirazları değerlendirip, nihai durumda bu dosyayı ek 1’den ek 2’ye yada ek 2’den ek 1’e dönüştürebilir. İtirazın gerçekliği ve geçerliliği sebepleri önemlidir” açıklamasında bulundu.