Ortak Çağrı, Şiddetin Sona Ermesi Oldu

Ortak Çağrı, Şiddetin Sona Ermesi Oldu

Yayınlama: 28.11.2022
581
A+
A-

25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla Tekirdağ’da kadın örgütleri,  partilerin kadın kolları ve kurumlar çeşitli etkinlikler gerçekleştirdi. Ocak ve Kasım ayları arasında 202’si şüpheli olmak üzere en az 482 kadının öldürüldüğü 2022 yılında,  ortak çağrı, şiddetin sona ermesi oldu.

Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde farkındalık oluşturmak amacıyla Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü, Tekirdağ İl Emniyet Müdürlüğü, Tekirdağ İl Jandarma Komutanlığı ve Tekirdağ Barosu tarafından TEKİRA AVM’de stant kurulup bilgilendirmede bulunuldu.

Tekirdağ Kadın Dayanışma Platformu tarafından düzenlenen yürüyüşte ise birçok kadın örgütü ve sivil toplum kuruluşu yer aldı. Süleymanpaşa ilçesinde gerçekleştirilen yürüyüşte kadınlar, tek ses oldu; “şiddete dur” dedi. TEKİRA AVM önünden başlayan yürüyüş, Hasan Ali Yücel Meydanı’nda yapılan basın açıklamasıyla sona erdi.

“DAHA DA DEĞERSİZLEŞTİRMENİN YOLLARI ARANIYOR”

Tekirdağ Kadın Dayanışma Platformu adına basın açıklaması gerçekleştiren Eğitim Sen Tekirdağ Kadın Sekreteri Ayça Taşkaya , 2022 yılında öldürülen kadınların yüzde 17’sinin failler hakkında uzaklaştırma kararı olmasına rağmen katledildiklerini hatırlattı.

 

Ataerkil kapitalizmin, kadınların yaşamını ve kazanımlarına  dönük saldırıları arttırdığını dile getiren Taşkaya, şunları paylaştı: “Bizleri eve, aileye, kocaya, babaya ait ‘makbul’ kadınlar olmaya, bedenimizi kuluçka makinası, kariyerimizi annelik olarak tanımlamaya çalışıyor. Sosyal destek adı altında kadınlara yapılacak barınma yardımını en az üç çocuk doğurma koşuluna bağlıyor. Bakım sorumluluklarıyla birlikte ev içinde artan iş yükümüz cinsiyetçi iş bölümünü derinleştirirken esnek çalışma modeliyle bizleri düşük ücretlerle güvencesiz, örgütsüz çalıştırmaya mahkum etmenin, emeğimizi daha da değersizleştirmenin yolları aranıyor”

 

 “TOLERANSIMIZ YOK”

AK Parti Tekirdağ İl Kadın Kolları Başkanlığı da günün anlam ve önemine istinaden Hasan Ali Yücel Meydanı’nda açıklama düzenledi. Grup adına konuşan İl Kadın Kolları Başkanı Nihal Köşdere, tek bir kadına dahi şiddete tahammül kalmadığını söyledi.

Köşdere, “Kadına yönelik şiddet, yalnızca kadın oldukları için uygulanan veya kadınları etkileyen, kadının insan hakları ihlaline yol açan her türlü tutum ve davranıştır. Kadına yönelik şiddet, sadece ülkemizin değil, maalesef tüm dünyanın sorunudur. Tüm dünya gibi bizim de canımızı yakan, kadına yönelik şiddetle mücadele etmekte kararlıyız. Şunu apaçık söylüyoruz ki, bu konuda asla toleransımız yok. Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, Anayasa’da, TCK’da yaptığımız değişiklikler ve 6284 sayılı kanun ile kadına yönelik şiddet ile mücadelede önemli mesafeler aldık. İyi hâl ve tutuklama şartlarını yeniden düzenledik, kadına yönelik şiddetin cezalarını artırdık. Nikâhlı eşe karşı işlenen suçu boşanmış eşi de kapsayacak şekilde genişlettik. TCK’da yapılan son düzenlemelerle erkeğin kadına yönelik işlediği suçlarda “iyi hâl uygulamasını” kaldırdık ve kadına şiddeti “katalog suç” kapsamına aldık” şeklinde konuştu.”

“ŞÜPHELİ KADIN ÖLÜMÜ YOKTUR, ETKİN YÜRÜTÜLMEYEN SORUŞTURMALAR VARDIR”

CHP İl Kadın Kolları Başkanı Nurten Yontar ise İl Başkanlığı binasında gerçekleştirdiği basın açıklamasında, 2002 yılında 66 kadın cinayetinin işlendiğini, 2021 yılında 217 ‘si şüpheli olmak üzere 497 kadının öldürüldüğünü hatırlatan Yontar, 1 Ocak ile 1 Kasım 2022 arasında ise 202’si şüpheli olmak üzere en az 482 kadının öldürüldüğünü aktardı.

“Şüpheli kadın ölümü yoktur, etkin yürütülmeyen soruşturmalar vardır” diyen Yontar, şunları dile getirdi: “Bizler “Kadın cinayetlerini durdurun!” diye haykırırken, eski Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakam Zehra Zümrüt Selçuk, “Her kadın cinayeti bizim kadına yönelik şiddetteki kadın cinayeti değildir. Her şüpheli ölüm de kadın cinayeti değildir” demekle yetindi. Çocuğa yönelik tecavüzde “çocuğun rızası”ndan bahseden Bekir Bozdağ, Adalet Bakanı oldu. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, öldürülen kadınlardan sadece “sayı” olarak bahsetmeye devam etti. Yetti mi? Hayır! Şimdiki Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Derya Yanık, “2021 ‘in ilk 10 ayında 242 ve 2022’nin ilk 10 ayında 225 vaka var. 2022 ‘de yüzde 7 bir azalış görülüyor” dedi. Yanık’ın açıklamasında bir de itiraf vardı: “Kadın cinayetlerinin yüzde 8’i koruma kararı altında yaşanıyor! Kadınları koruyamayan, şiddeti tolere edilebilir bulan, öldürülen kadınları sadece sayı olarak nitelendiren zihniyete bir kez daha sesleniyoruz: her kadın bir hayattır!”

 “KADIN BEDENİ REYTİNG MALZEMESİ HALİNE GETİRİLİYOR”

Gelecek Partisi Tekirdağ İl Kadın Kolları Başkanı Kezban Oskay da kadına yönelik şiddetin çözüme kavuşmayı beklediğini vurguladı.

Kadın cinayetlerinde her geçen gün sayının arttığının altını çizen Oskay,” tecavüz ve ölüm haberleri magazinleştirilip, kadın bedeni nesnelleştirilerek bir reyting malzemesi haline getirilmektedir. Şiddetin temel nedeni ise toplumsal zihniyet dönüşümünün sağlanamamış olması ve şiddetin kaynağına odaklı çözümlerin geliştirilemeyerek, gerçek bir iradenin ortaya konulamamasıdır.Bu bağlamda, devletin kurum ve kuruluşlarına büyük görevler düşmektedir. Devletin kadına yönelik şiddetle mücadelede çok yönlü ve bütüncül politikalar üretmesinin yanı sıra, mücadelenin toplumsal düzeyde bir bilinç oluşturmak kaydıyla, genele yayılarak, etkin ve kararlı bir şekilde yürütülmesi gerekliliği vardır” sözlerini paylaştı.

 

“ŞİDDET, ZİHNİYET SORUNU”

Türkiye’nin en büyük sorunlarından birinin kadına yönelik şiddet olduğunu belirten Deva Partisi Tekirdağ İl Kadın Çalışmaları Başkanı Hilal Üner Özcan; “Kadına yönelik şiddet öncelikle bir zihniyet sorunu, toplumsal ve kültürel bir sorun. Kadını erkekten değersiz ve aşağı gören bir yaklaşımın ürünü ve biliyoruz ki, kadına yönelik şiddet münferit bir olay değil. Şiddet sadece kadınların değil, çocukların ve hatta şiddeti bizzat uygulayanların hayatlarını mahvediyor; toplumu içten içe çürütüyor ve zayıflatıyor. İşte tam da bu sebeple; öncelikle kadınlara ayrımcılığı ve şiddeti meşrulaştıran bu zihniyeti sanık sandalyesine oturtuyoruz”  şeklinde konuştu.