İki Başkana Sitem! “Bir Daha Oy Yok”

İki Başkana Sitem!  “Bir Daha Oy Yok”

Yayınlama: 25.11.2021
336
A+
A-

Barbaros Mahallesi sakinleri, genel ekonomik sıkıntıların dışında, Barbaros halkının yalnız bırakılmasından muzdarip. Hem Büyükşehir hem de Süleymanpaşa Belediyesi tarafından adeta yok sayıldıklarını ileri süren Barbaroslular, iki başkana da sitemli. Birçok konuda mağdur edildiklerini belirten esnaf ise; “Ana caddenin, Büyükşehir belediyesinden Süleymanpaşa Belediyesi’ne geçtiği dönemde, esnaf her iki belediyeye de ayrı ayrı tabela ücreti ödedi. Bunlar unutulmuyor. Sadece yol yapmakla da olmuyor. Bizler sandıkta konuşacağız” sözleriyle eleştiride bulundu.

Barbaros mahallesi sakinleri, önemli bir geçiş noktasında bulunan, tarımdan, turizme kadar birçok potansiyele sahip Barbaros’un ihmal edilmesinden dolayı şikayetçi. Belediye yönetimleri tarafından da gerekli ilgi ve özenin gösterilmediğini söyleyen mahalleliler, mevcut başkanların tekrar aday olması durumunda oy vermeyeceklerini kaydetti. Bazı vatandaşlar, mahalle ve yerel yönetimlerle ilgili düşüncelerini belirtmekten kaçınırken, görüşlerini aktaran vatandaşların çoğu ismini paylaşmak istemedi.

VATANDAŞI DÜŞÜNEN YOK

Barbaros mahallesinde esnaflık yapan ve ismini paylaşmak istemeyen bir vatandaş, yerel yönetimlerin birçok konuda Barbaros’u ihmal ettiğini dile getirdi.
Limanı olan ve yazlık bölgelere ulaşımda geçiş noktası konumunda ki mahallenin terk edilmiş durumda olduğunu aktaran esnaf, şunları kaydetti: “ Her anlamda ihmal edilen bir mahalle. Buraya yatırım yapıp,dükkan açtığım için çok pişmanım. Akşam saat sekizden sonra sokaklarda kimseyi göremezsiniz. Çöpler dahi düzgün toplanmıyor. Sahil pislik içinde, bakımsız. Geçip, giden turistin durup, alışveriş yapması yada dinlenmesi için bir yer dahi yok. Her iki belediye başkanı da seçim döneminde ve sonrasında bir kere uğradı bir daha kimseyi görmedik.Ana cadde, Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’ne bağlıydı ve sonra Süleymanpaşa Belediyesi’ne geçti. Büyükşehir Belediyesi’ne ayrı Süleymanpaşa Belediyesi’ne ayrı tabela ücreti ödedik. Süleymanpaşa Belediyesi yetkilisine durumu söylediğimizde dava açmamızı önerdi. Kimse de dava açmadı ve gidip tekrar tabela ücreti ödedi. Böyle bir rezillik olabilir mi? Bizim tabela ücreti olarak Büyükşehir’e verdiğimiz bedel, Süleymanpaşa Belediyesi’ne aktarılabilirdi. Kimsenin vatandaşı düşündüğü yok. Sesimizi çıkarmadan işimize bakıyoruz. Sandıkta konuşacağız. Ne Cüneyt’e ne de Kadir’e oy yok. Ben Süleymanpaşa Belediye Başkanlığı seçimlerinde Cüneyt Yüksel’e oy vermiştim. Seçim öncesi geldi ve seçimlerden sonra bir kez daha geldi, dolaştı. Bir daha kimsenin yüzünü görmedik. Kadir Başkan da biz hariç tüm Tekirdağ’ı geziyor. Diğer mahallelere yapılanları da görüyoruz. Zamanı gelince halkta gördüklerine cevap verir. ”

KORKUDAN KONUŞMUYORLAR

İsmini vermek istemeyen başka bir esnaf ise yöneticilerin sahip çıkmadığı Barbaros’a yatırımcıların sahip çıkmasının zor olduğunu söyledi.
“Bazı yerlerin kaderi sahipsiz kalmak sanırım” diyen esnaf; “Mahallede bir hareketlilik yok. Yazın Kumbağ hareketli olur. Bizler de oraya giden araçlara bakarız. Elimizde ki hiçbir imkanı değerlendiremiyoruz. Yazın emekli olan, sakinlik arayan yazlıkçılar gelir. Kışın ise kimse kalmaz. Hava karardıktan sonra kimseyi göremezsiniz. Ayrıca yazlıkçıların çoğu liman nedeniyle artık bu tarafları tercih etmediklerini söylüyorlar. İstihdam yaratıyoruz, dünyaya açılıyoruz, birçok gemi geliyor deniliyor ama biz faydasını göremiyoruz. Buradan bazıları limana işe girdi. Kimimize ekmek kapısı oldu ama yararından çok zararı da var gibi… Tüm Tekirdağ’a çok büyük etkisi varmış gibi anlatılıyor. Belli bir kesime yararının olması dışında faydası olmadığını düşünüyorum. Ne limanlar var orda ki esnafı da turizmi de canlandırıyor. Konuşacak, söyleyecek çok şey var ama çoğu kişi korkusuna susuyor. Zor bulduğu ekmeği kaybetmek istemiyor. Bizim de konuşacağımız, söz söyleyeceğimiz zaman gelecek. Ana caddenin, Büyükşehir belediyesinden Süleymanpaşa Belediyesi’ne geçtiği dönemde, esnaf her iki belediyeye de ayrı ayrı tabela ücreti ödedi. Bunlar unutulmuyor. Sadece yol yapmakla da olmuyor. Bizler sandıkta konuşacağız” dedi.

ÇOCUKLAR GÜVENLİ ŞEKİLDE OKULA GİDEMİYOR

Mahalle sakinlerinden Beyza İnci, Barbaros’un gelişmediğini, çocukların güvenli şekilde okula dahi gidemediğini ifade etti.
Her açıdan geri kalındığını ve vatandaşların ihtiyaçlarına cevap verilmediğini aktaran İnci; “ Çok fazla eksiğimiz var. En basit örnek ise; çocuklarımız, velisi yanında olmadan, güvenli şekilde okuluna ulaşım sağlayamıyor. Limana giden kamyonlar, hızlı bir şekilde okul bölgesinden geçiyor. Güvenlik önlemleri alınmasını, en azından kamyonların hızını yavaşlatacak çalışma yapılmasına ilişkin hem muhtarlığa hem de Süleymanpaşa Belediyesi’ne defalarca başvuru da bulunduk. En ufak bir çalışma yapılmadı. Çocukların oyun oynayacağı park alanları yok. Çok yetersiz. Birçok eksik var fakat ilgilenen yok” şeklinde konuştu.

40 YILDIR AYNI

40 yıldır Barbaros’ta ikamet eden İsmail Alkaya ise 1980’li yıllardan günümüze kadar herhangi bir gelişme olmadığını dile getirdi.
Barbaros’un ve Tekirdağ’ın hak ettiği değeri görmediğini aktaran Alkaya; “İşin ehli yöneticiler tarafından yönetilmiyoruz. Su patlağı yaşandığında defalarca bildirilmesine rağmen birkaç gün sonra gelip, onarıyorlar. Limanın yapılışı ile birlikte ise gemilerden gelen atıklarla deniz tahrip edildi. Denize girmekten çekiniyoruz. Limanda ki konteynırların yüklenmesi sırasında inanılmaz gürültü oluyor. Gece sessizliğinde limanda ki ses, uykusuz bırakıyor. Uyku problemi yaşamamıza neden oluyor. Limanın Tekirdağ’a büyük bir katkısı yok. Birilerinin yararına yapılmış ve burada çok küçük bir kesime de istihdam sağlıyor. Birkaç kişi ekmek yiyor o kadar. Şehri etkileyebilecek, halka yarar sağlayacak bir durumu söz konusu değil. Daha çok gürültü ve çevre kirliliğine neden oluyor. O bölgede sit alanı mevcut. Fakat belediyeler sessiz kalıyor. Neredeyse bin yıllık tarihi Kral Yolu yok edildi. Antalya’da İzmir’de bu tarz yerleri gün yüzüne çıkarıp, yurt dışından turist gelmesini sağlıyorlar. Biz de ise sadece bazı kişilerin yararı düşünülüyor. Çevre yolunun olmaması ise, kamyonların transit geçiş için şehir içini kullanmasına neden oluyor. Bu durum da tehlike yaratıyor. Sahilde ki çınar ağaçlarından dökülen yaprakları da düzenli temizleyen yok. Ahmet Aygün döneminde sahile ekilen çınar ağaçlarından dökülen yapraklar, yağmur yağdığında araçlar için ciddi tehlike oluşturuyor. Buz üzerinde kaymakla aynı durum. Bahsedecek birçok konu var. Çok dertli ve çok yaralıyız. Dünya markası olmuş Tekirdağ rakısının üretim tesisini dahi elimizde tutamadık. Fabrikanın satılıp, taşınmasıyla birlikte bağcılık, üzümcülük de bu topraklarda yok olmaya başladı. Kadir Başkan, müdürlüğünü yaptığı fabrika alanını bu şehre kazandırabilirdi. Onu dahi yapamadılar. Çarşıda, Halk Bankası’nın bulunduğu bölüm yıkılıp, park yapıldı. Küçük bir alan, gelir getirmiyor. Hayvanlar için kulübe konulmuş. İki caddenin arasında ki yere hangi hayvan gelecek. Sahile yapılsa anlam verebiliriz. O kadar mantıksız, boş şeyler yapılıyor ne diyeceğimizi şaşırdık. Park için harcanan bedelle, bu şehre daha yararlı şeyler yapılabilirdi. O parayla, bir sanayi kurulurdu. Esnafa yönelik bir çalışma yapılabilirdi. Çarşı esnafı bitmiş durumda. Ben, sanayide ustayım. Süleymanpaşa’nın ekonomisi resmen sanayide dönüyor. Tarım, hayvancılık bitti. Çok güzel yerlerimiz olmasına rağmen turizme yönelik çalışma da yok. Ben bu şehirde doğdum, bu şehirde öleceğim. Fakat ilerleyeceğimize geri gidiyoruz. Elimizde ne varsa kaybediyoruz. Vatandaşın sesini duyan yok. Bizleri ziyaret edip, düşüncelerimizi aktardığınız için de teşekkür ederiz. Umarım halkın sesini duyarlar” sözlerini kaydetti.

IŞIKLANDIRMA SORUNU VAR

Yaya geçidi yada trafik ışıklandırmasının en büyük eksikliklerden biri olduğunu aktaran Nejla Kibar da güvenli şekilde mahalle içinde ulaşım sağlanamadığını vurguladı.
Market, okul gibi yerlere giderken oldukça zorlanıldığını paylaşan Kibar; “ Hem trafik hem de sokak ışıklandırması yok. Ortaokul Caddesi Sarı Kanarya sokak, karanlığa gömülmüş durumda. Barbaros’ta gidilecek yer yok. İhtiyaçlarımızı karşılamak için merkeze, Altınova yada Kumbağ’a gidiyoruz. Gidilecek park alternatifi bile yok. Minibüs ücreti 5 lira. Bir kişinin yol masrafı 10 lira. Kalabalık bir aile dışarı çıkmak isterse mahalle de bir şey olmadığı için minibüse binmek zorunda. O kadar çok eksik var ki hangisinden bahsedeceğimizi bilemiyoruz. Köpekler de başka bir sorun. Başıboş köpekler, herkesi korkutuyor. Çocuklar okullarına hem kamyonlar hem de köpekler yüzünden tek başına gidemiyor. Muhtar dahi mahallelinin sesini duymuyor” sözlerini dile getirdi.

DEĞİŞEN VE YAPILAN HİÇBİR ŞEY YOK

Doğa, deniz ve tarihin buluştuğu Tekirdağ’da her şeyin köreldiğini söyleyen Zeynep Özkan; “35 yıl önce mesleğim gereği ayrıldığım Tekirdağ’da değişen hiçbir şey yok. Tekirdağ’da da Barbaros’ta da eksik olan birçok şey var. Cadde,sokak ve çevre düzenlemeleri yok. Karayolları ve belediyeye ait yol ayrımında çökme gibi bir bozukluk oluştuğunda dahi ilgilenilmiyor. Şadi Pehlivan caddesinin giriş kısmında set oluşmuş ve araçlar güçlükle çıkıyor. Kimse gelip, ilgilenmiyor. Gerekli yatırım ve özenin gösterilmemesi çok üzücü. İstanbul’un yakınında Avrupa’ya geçiş noktası konumunda ki bir şehrin bu kadar atıl olması insanı derinden üzüyor. Verimli toprakları, doğası, denizi, tarihi ile eşsiz olan bir bölgenin köreltilmesi, değerlendirilmemesi çok ilginç. Değişen ve yapılan hiçbir şey yok” ifadelerini kaydetti.

TEKİRDAĞ’IN YAŞANILACAK EN GÜZEL MAHALLESİ

Üniversite ve iş nedeniyle bir süre büyükşehirlerde yaşayan Aydan Demiray, yaşamaktan en çok keyif aldığı yerin Barbaros olduğunu belirtti.
Ailesinin Barbaroslu olduğunu aktaran Demiray, “Ailecek yazlık olarak kullandığımız evimizi, doğalgaz gelmesi sebebiyle kışlık eve dönüştürdük ve son 3 yıldır sürekli olarak Barbaros’ta yaşıyoruz. Ben evden çalışıyorum ve gün arasında denize inmek yada dünyanın sayılı büyük limanlarından bir tanesine karşı kahvemi içmek bana mutluluk veriyor. Yaz ve kış aylarında ayrı doğal güzelliklere sahip bir mahalle.Ben yerlisi olduğum ive ailemde tanınan bir aile olduğu için yabancılık çekmiyorum. Market, bakkal noktasında eksiklikler var gibi gözükse de aslında yeterli.Yıllardır yerli genç nüfusta azalmalar yaşanıyor. Bunun da sebebi; mahallenin gençleri evlenip, farklı bölgelerde yaşamayı tercih ettiği için mevcut mahalle düzeninde bir büyüme sağlanamıyor.Tek eksik bankamatik olabilir. Her bankamatik ihtiyacında Altınova mahallesine gitmek ihtiyacı hissediyoruz. Çarşıya uzaklığı 10 dakika , İstanbul- Çanakkale çevre yoluna bağlanma süresi 10 dakika bunlar büyük avantajlar. Toplu taşıma sorunu yok.Yazın 5 dakikada bir kışın ise maksimum 15 dakikada toplu taşıma aracı geçiyor. Sosyal alanlar açısından kafe, restoran gibi eksiklikleri var gibi görünüyor.Ama zaten mevcut olan restoranlar tam kapasite hizmet sağlayamıyor ki yenilerinin yapılmadığı gerekçesiyle şikayet edelim. Bence Tekirdağ’ın yaşanılacak en güzel mahallesi. Manzara muhteşem ve yaşayan halk olarak, sakin sıkıntısız bir mahalle” sözleriyle düşüncelerini paylaştı.

SOSYAL ALANLAR KONUSUNDA ZAYIF

Mahalle sakinlerinden Selin Duman ise sosyal alanlar konusunda Barbaros’un eksik olduğunu dile getirdi.
Sadece yaz aylarında geldikleri Tekirdağ’a pandemi süreci ile birlikte daha sık geldiklerini aktaran Duman, şunları paylaştı: “ Yazın ailece geldiğimiz Tekirdağ’a pandemi süreci ile birlikte daha sık gelmeye başladık. Online çalışma olanakları burada daha fazla vakit geçirmeme neden oldu. Yazın da sakin bir bölge olduğu için tercihlerimiz arasındaydı. Fakat, kışın terk edilmiş bir bölge hissi veriyor. Alışveriş yapılabilecek farklı marketler, dükkanlar, oturup kahvenizi içebileceğiniz, sosyalleşebileceğiniz mekanlar, alanlar yok. Yazın sineklere ilişkin ilaçlama da yetersizdi. Çöpler ise ciddi problem. Sahilde ise genelde içki içmek için gelenler var. Ailece çıkıp, dolaşmak zor. Alışveriş, bankamatik gibi ihtiyaçlar için Altınova yada Kumbağ’a gidiliyor. İnsanların durup, alışveriş yapacakları yada bir şeyler yiyebilecekleri alanlar yok. Bir ihtiyacımız olduğunda genellikle Altınova’ya gidiyoruz. Oranın o kadar hareketlenip, Barbaros’un sakin kalması çok ilginç. Üstelik burada liman var. Bayram dönemlerinde feribot iskelesi çok yoğun oluyor. Orada beklerken, bir kahve içip, gezilebilecek mağazalar olması burası için daha avantajlı olabilir.”

HABER: SERAP CÖMERTOĞLU İŞCAN