“Hangi Şartlar Altında Olacağı Tam Bir Muğlak”

“Hangi Şartlar Altında Olacağı Tam Bir Muğlak”

Yayınlama: 19.05.2020
440
A+
A-

Korona salgınına karşı alınan tedbirler kapsamında cafe ve restuarantlarda ki yeni düzenlemelere ilişkin belirsizlik, gıda sektöründe ki işletmeleri kaygılandırıyor. İşletme sahipleri, yeni düzenlemelerin bir an önce netleşmesini ve resmi açıklama yapılmasını talep ediyor.

Ülker Yüksel Gıda Restuarant ve Et Ürünlerinin sahibi Samet Ülker, standartlar belirlenmediği takdirde bilgi kirliliğine maruz kalmış bir müşteri kitlesine hizmet edileceğine dikkat çekti.

Yetkililere seslenen ve bir an önce resmi  açıklama yapılmasını talep eden Yüksel, “Beklentilerinin ne olduğu netleşmeyen müşteriyi hiç birimiz memnun edemeyeceğiz” dedi.

Belirsizliğin büyük kaygı yarattığına ilişkin açıklamada bulunan Ülker, pandemi sürecinden sonra belleklere yeni terimler yerleştiğini aktardı.

En bilineni ise şüphesiz “Yeni Normal Düzen” olduğunu vurgulayan Yüksel, “Peki nedir bu yeni normal düzen? Açılımı; hemen hiç bir şeyi bıraktığımız gibi bulamayacak olmamız, yeni davranışların alışkanlıklarımız olacağı ve pek çok şeyin eskisi gibi olmayacağı.Her yeni alışkanlığın oturmasının 66 gün sürdüğüne dair teoriler var. Buna bakılırsa da biz ülke olarak süreyi, psiklolojik olarak, doldurduk sanırım. Maskesiz gezen herkese çok büyük bir suç işliyormuş gibi bakmayanımız yok denecek kadar azdır herhalde. Hatta her gün yeni icatların çıkmasını da pek tabii karşılayabiliyoruz. Özellikle bizim sektörümüz olan gastronomi sektöründe. Sektörümüz demişken; gastronomi ve ev dışı tüketim (EDT) sektörü, her yıl ülkemizde ve dünyada ciddi bir gelişim göstermekte olan sektörler…  Özellikle ev dışı tüketim sektörü 2018 yılında 22-24 milyar $ civarında bir hacme sahipti. Yine İPSOS’un 2017 yılı araştırmasına göre EDT sektöründe Fast Food kanalının payı %30 ile en yüksek tüketici harcamasına sahipken, Restoran/Cafeler %27 ile ikinci sırada, otel/konaklama %13 ile üçüncü, pastanecilik %6, büfe/kiosk %5, yemekhaneler %4, eğlence kanalı %1 ve diğer olarak adlandırılan kategoride %14 seviyelerindeydi. Bu verilerden bahsetmekteki amacımız sektörün ülke ekonomisinde ne kadar büyük bir paya sahip olduğunu vurgulamaktır. Böylesine büyük bir sektörün salgından sonra nasıl şekilleneceğini bilmek tüm paydaşların en doğal hakkı olduğunu düşünüyorum. Evet, işletmeler er ya da geç faaliyetlerine başlayacak bundan şüphemiz yok ama hangi şartlar altında olacağı tam bir muğlak!” şeklinde konuştu.

 “BİR MESLEK KOLU KADERİNE TERK EDİLECEK”

Salgının başladığı ilk günlerden itibaren restuarantlar ile ilgili yüzlerce yeni icat duyduklarını aktaran Ülker, “Bundan sonra “masa mesafeleri şöyle olacak, masa düzenleri böyle olacak vs.” Hemen her akşam ana haber bültenlerinde sektörle alakalı/alakasız derneklerin, toplulukların başkanları veya türlü işletmelerin sahipleri sıraya girerek öngörülerini paylaştılar. Bu öngörülerin kimi gerçekten kanamakta olan yaraya derman olmak için söylenseler de, pek çoğu şov amaçlı olanlardı. Öyle ki; TÜRES (Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği) isimli derneğin başkanının 5 Mayıs tarihinde bir TV kanalının ana haber bültenine yaptığı açıklamalar da tam olarak ikinci bahsettiğimiz kategoriyle eşleşiyordu. Böyle söylüyorum çünkü beyefendinin açıklamalarından satır başları şöyle; “Masa mesafeleri en az 2,5 metre olacak! Masaların üzerinde tuzluk, biberlikler olmayacak! Menüler dijitalleşecek, garsonlara sipariş vermek yerine herkes tabletlerle siparişlerini mutfağa gönderecek, garson/komiler devre dışı kalacak!” Bu açıklamaları herhangi biri yapmış olsa yüreğimiz gam yemeyecek ama sektör için gerçek anlamda önemli bir dernek olduğuna inandığım TÜRES adına yapılmış olması fazlasıyla üzücü… Bu açıklamalarda anlatılmaya çalışılan kuvvetle muhtemel şu; küçük metrekarelerde bu işler yapılmayacak! Bir lokanta, cafe, restoran açacaksan bundan sonra minimum 300 metrekarelik bir dükkan bulacaksın. Garsonluk/komilik unutulacak, bir meslek kolu kaderine terk edilecek. İşsiz ordusuna yeni neferler katılacak!” ifadelerini kullandı.

YENİ NORMAL Mİ? YENİ ANORMAL Mİ?

Ne pandemi süreci ne de salgının ekonomik etkilerinin söz konusu açıklamalar kadar canlarını sıkmadığını dile getiren Ülker, şunları kaydetti: “Biri çıkıp bu durumu netleştirmeli artık! Sektörün ne zaman marşa basacağıyla başlayıp, restoran ve cafelerde yeni normal düzende yeni standartların belirlenip, bu standartlara uyum sağlamayanların cezai işleme tabi tutulacağına dair resmi bir açıklama bekliyoruz. Her yeni gün yeni bir icatla/saçmalıkla karşımıza çıkan dernek başkanlarından, kendini bilmez şovmen işletmecilerden bir an önce kurtulmak istiyoruz. Bu standartlar belirlenmediği takdirde bilgi kirliliğine maruz kalmış bir müşteri kitlesine hizmet edeceğimizi göz önünde bulundurmalıyız. Beklentilerinin ne olduğu netleşmeyen müşteriyi hiç birimiz memnun edemeyeceğiz ne yazık ki… Ayakta kalma mücadelesi vereceğimiz önümüzdeki en az 1 yıllık süreçte sektörümüzün yeni standardizasyonlara göre şekillendirilmesi elzemdir. Yine son zamanlarda yapılan bir araştırmaya göre HORECA sektörünün %41’inin iflas etme kaygısı taşıdığı pandemi döneminde açıklanacak her yeni standart, bugünkü belirsizlikten çok daha tercih edilebilir bir durum olacak!Konu yine başa dönüyor! Yeni normal mi? Yeni Anormal mi? Standartlar bir an önce netleşirse yeni normale adaptasyon süreci başlayacak! Fakat bir netlik söz konusu olmazsa yeni anormal düzensizlikte herkes kendi mekanının işletmecisi değil derebeyi olacak kanaatindeyim.”