Ayçiçeğinden sonra mısır da ‘çayır tırtılı’ tehdidi altında

Ayçiçeğinden sonra mısır da ‘çayır tırtılı’ tehdidi altında

Yayınlama: 29.07.2022
504
A+
A-

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özgür Sağlam, Trakya’da ayçiçeği tarlalarını istila eden çayır tırtılının mısırı da tehdit ettiğini söyleyerek, üreticilerin tarlalarını incelemesini istedi.
Şimdi ‘mısır’ da tehdit altında!

NKÜ Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özgür Sağlam, Trakya’da ayçiçeği tarlalarını istila eden ve ürüne ciddi zarar veren çayır tırtılının mısırı da tehdit ettiğini söyledi. Çayır tırtılının sadece ayçiçeği zararlısı olmadığını belirten Doç. Dr. Sağlam, “Çayır tırtılı 40 familyadan 150 bitkiyle beslenebiliyor. Sadece ayçiçeğine özelleşmiş bir zararlı değil bu. Özellikle altını da çizmek isterim. Ayçiçeğinde bu derece zarar yaptıktan sonrasında yine kültür bitkisi olarak mısır da risk altında. Çayır tırtılı Trakya bölgesinde, Tekirdağ, Kırklareli, Edirne’de bu derece salgın yapmasından sonra ayçiçeğinde bu bölgesel baskılama, bu kadar yoğun ilaç kullanımına bağlı olarak popülasyon baskılandı. Ancak mısır, özellikle ikinci ürün olarak buğday hasadından sonra ekilen silajlık mısırlar, yani ayçiçeğinin olgunlaşıp, yapraklarındaki o tazeliğin gitmesi daha böyle kurumaya ve hani biçime yaklaşmasına bağlı olarak silajlık olarak ekilen, yetiştirilen mısır artık bölgede hem bakımı yapılan hem taze bitki konumuna düşüyor. Dolayısıyla böcekleri cezbeden bir alternatif besin olarak karşımıza çıkıyor” dedi.

BİZDE ARAŞTIRIYORUZ

Ayçiçeğinden sonra mısırın da risk altında olması nedeniyle araştırma yaptıklarını ifade eden Doç. Dr. Sağlam, şunları söyledi:

“Mısırda bölge olarak şu anda biz de araştırıyoruz. Şu an mısırda da aslında bir böcek türü, daha önce ülkemizde tespit edilmiş batı mısır kök kurdu dediğimiz hem köklerde beslenen hem yapraklarda, çayır tırtılına benzer şekilde yaprakları yiyip klorofilini, yeşil dokusunu tamamen ortadan kaldıran böcekler de var. Bunlar da yine iklim değişikliğine bağlı olarak normalde bölgede görülmeyen ya da farklı bölgelerden kayan zararlar şeklinde karşımıza çıkmakta. Yani bu açıdan kontrollerin özellikle üretim esnasında, üreticinin sahada ve tarlasında olması sürekli çevresindeki işaretçileri iyi okuması gerekiyor. Yani çiftçinin bilinçlenmesi çok önemli. Eğer biz tarımda büyümek istiyorsak, çiftçinin bu bilincini arttırmamız gerekiyor. Yani artık, ‘ektim tarlaya sadece hasada gidiyorum’ gibi bir durum söz konusu değil. Çünkü ürün gerçekten değerli, pandemi sürecinde de bunu gördük. Bu ürünlerin korunması noktasında ürünün üreticisi olarak karşımıza çıkan çiftçilerimiz sahada daha çok olmalı. Benzer şekilde tarım il müdürlükleri bu süreçleri iyi takip ediyor. Çeşitli uyarılar gerçekleştiriyor. Ama tarım il müdürlüklerinde, ilçe müdürlüklerinde çalışan ziraat mühendislerinin üzerindeki evrak yükünün de biraz azaltılıp sahada daha fazla bu kontrol izleme ve bilgilendirme yapması gerekiyor” dedi.