Artüz; ‘’Marmara Denizi Açık Bir Foseptik Çukuru”

Artüz; ‘’Marmara Denizi Açık Bir Foseptik Çukuru”

Yayınlama: 06.09.2021
405
A+
A-

Marmara Denizi’ni 22 kişilik ekibiyle birlikte inceleyen Marmara Denizi’nin Değişen Oşinografik Şartlarının İzlenmesi Projesi’nin (MAREM) Başkanı Hidrobiyolog Levent Artüz, ‘’2021 çalışmalarımızı bitirdik, müsilajı komple yok etsek bile bu müsilajı üreten bir marmara denizi elimizde’’ dedi.

Marmara Denizi’nin Değişen Oşinografik Şartlarının İzlenmesi Projesi’nin (MAREM) Başkanı Hidrobiyolog Levent Artüz ve 22 kişilik ekibi Marmara Denizi’ndeki incelemeleri Tekirdağ’da ki çalışmaların ardından son buldu.

KİRLETEN FİRMALAR YERİNDE ARITMA YAPMALI

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Hidrobiyolog Levent Artüz; ‘’6 Ocak’tan beri bu senenin başından beri 1954 senesinden beri başlamış olan projeyi yürütüyoruz. Bugünde son istasyonları yaparak 2021 ayağını gerçekleştirdik ve kazasız belasız bitirdik. Marmara denizinde durum görünenden çok daha vahim, yani iş bir müsilaj tehlikesinin ötesinde boyutlarda.Çünkü marmara denizinden müsilajı kaldırıp yok etseniz bile o müsilajı üreten Marmara denizi bizim elimizin altında duruyor. Yani sorun marmara denizinde müsilaj, sadece bu marmara denizinde ki kirlenmenin boyutlarının bir göstergesi. Marmara denizini biz bugüne kadar kirleterek, yani 1989’dan bugüne kadar 32 senede kirleterek bu hale getirdik. Yani biz bir bardağı kirletme yoluyla taşırdık. Şuan itibarı ile o taşmış bardağı Ergene derin deniz deşarjı adı altında bir uygulama ile bir kova su daha ekliyoruz ki her tarafa taşacak ve ortalığı berbat edecek bundan sonra. Ergene Derin Deniz Deşarjı denilen olgu  zaten bir derin deniz deşarjı değil. Onun prensibi marmara denizini mahveden,Akdeniz yönünden gelip Karadeniz yönüne giden alt akıntının arıtılmamış atıklar için taşıyıcı bant olarak kullanılması ve bu uygulama şuanda da devam ediyor. Hatta bugün ki çalışmalarımız Tekirdağ bölgesindeydi ve Ergene deşarjının civarında çalışmalar yaptık. Yani durum vahim hatta ve hatta vahimden de öte. Mutlaka ve mutlaka Ergene derin deniz deşarjının durdurulması ve projenin revize edilerek atıkların yerinde ve kirleten tesisler tarafından arıtılması gerekiyor. Yoksa siz çok farklı binlerce tesisin atıklarını biraraya toplayıp bunu çözülmez bir hale getirip, kimyasal karakterli bu atıkları zaten biyolojik arıtma adını verdiğiniz bir işe yaramadığı açıkça ortada olan tesislerle arıtma imkanına sahip değilsiniz.’’ Şeklinde konuştu.

KARADENİZ VE EGE’Yİ DE RİSK ALTINA SOKACAĞIZ

Marmara denizine yapılan derin deşarjın Karadeniz ve Ege denizlerini de risk altında bırakacağının altını çizen Hidrobiyolog Levent Artüz ; ‘’Birincisi bununla ilgili yapılan yatırımlar bizi bu noktaya getirdi, bu yatırımların sorgulanması ikincisi 1989 senesinden bugüne kadar yapılan bu derin deniz deşarjı adı altında ki uygulama marmara denizini bu duruma getirdi. Bu iki olgununda acilen masaya yatırılıp sorgulanması gerekiyor. Sorgulanmadığı taktirde biz aynı hataları Ege’de, Karadeniz’de ve Akdeniz’de yapacağız. Yani çalışmalarımız şunu gösteriyor, hatta 2013’de yaptığımız modellemeler şunu gösteriyor biz eğer yani en geç bu senenin sonuna kadar ergene derin deniz deşarjını devam ettirirdiğimiz taktirde mutlak suretle Karadeniz’e kaymıyacağız ve Kuzey Ege’den başlamak üzere de Ege denizini çok çok çok büyük bir risk altına sokacağız.’’ Dedi.

DENİZ CANLILARI AÇISINDAN CİDDİ BİR PROBLEM

Hidrobiyolog Levent Artüz ‘Deniz canlıları açısından çok ciddi bir problem ile karşı karşıyayız, yani şöyle söyleyeyim. Marmara denizinin bunca senedir kirletilmesinin sonucunda zayıf düşmesi ve bunun üzerine de ergene deşarjının eklenmesi  Marmara denizinin içerisinde ki canlılara yani bio çeşitliliğe çok ciddi bir zarar verdi. Ve bu zarar çok büyük bir ihtimalle çok yakın bir zamanda aylar bazında Karadeniz ve Ege’ye sıçrayacak. Onun için mutlaka ve mutlaka ehil kişiler tarafından bu Tekirdağ’da olabilir  çünkü çok uygun bir yer, deniz canlıları ile ilgili bir izlemenin en az bir yıl boyunca çok düzenli bir şekilde ve yerinde yani bizim bilimsel olarak insito dediğimiz deniz üzerinde bunun düzenli olarak yapılması gerekiyor. Yoksa başımıza çok büyük bir dert açacağız.Marmara denizi bugüne kadar bir anlamda mecazi olarak kendine zarar verdi ve artık öyle bir noktaya geldi ki bundan sonra çevresine zarar vermeye başlayacak. Yani Marmara denizi tam anlamıyla etrafında ki nasıl balıklara zarar verdiyse insan popülasyonlarına da zarar verecek noktaya geldi. Bunun önceden mutlaka en azından halk sağlığı için bunun önceden bilinmesi lazım. Bununda tek yolu ciddi anlamda ve sık ve ehil kişilerce yapılan izleme çalışmalarından geçer. Bunun mutlaka uygulanması gerekiyor.’’ İfadelerini kullandı.

MARMARA DENİZİ AÇIK BİR FOSEPTİK ÇUKURU

Marmara denizinin kirliği olduğunu ve burada her yıl daha da kirlenme olduğunu belirten Hidrobiyolog Levent Artüz ‘’Marmara denizinde biz çok düzenli çalışıyoruz. Yanlış hatırlamıyorsam 2000 senesinde Marmara denizinin açık bir foseptik olduğunu zaten açıkça ilan ettik. Yani geçen sene denize giriyorsanız, geçen senekinden biraz daha kirli. Marmara denizi açık bir foseptik çukuru. Burada denize girersiniz girmezsiniz bunun için kriterler yok, eğer yani bu bir fıtrat meselesi kabul ediyorsanız böyle bir denize girmeyi girersiniz.’’ Diyerek sözlerini noktaladı.