3.Havalimanı Karanlığın En Net Göstergesi

3.Havalimanı Karanlığın En Net Göstergesi

Yayınlama: 14.11.2018
588
A+
A-

Eğitim,  kültür, bilim, hukuk, değerler, ahlak,  ekonomi gibi her alanda çöküş yaşayan canım ülkemde, ne yapacağımızı, nasıl geçineceğimizi, hakkımızı nasıl arayacağımızı, kendimizi nasıl savunacağımızı bilemez hale geldik ve her geçen gün  sonu belli olmayan bir karanlığın içinde kayboluyoruz.

3.Havalimanı yapımında yaşananlar, bu çöküşün, bu karanlığın en önemli göstergeleri arasında. İnsanlık dışı çalışma koşullarına mahkum edilen, küflü ekmekler verilen, tahtakuruları arasında yatırılan, maaşları eksik verilen ve iş cinayetine kurban giden işçilerin, sadece insani şartlarda çalışmak ve maaşlarının tam yatırılmasına yönelik protestosu  sonucu  provokatör,  vatan haini olarak suçlanması ve tutuklanmaları ülkede yaşananların özeti ve karanlık tablonun en net göstergesi.

İşçilerin, maaşların bir kısmını tam vermeyen yada bir kısmını elden vererek vergi kaçıran,  2018 yılında insanlık dışı şekilde çalıştırılan, ölümlerin yaşandığı ve bunların gizlendiği, tüm usulsüzlüklerin  olduğu bir firmada, devletin, orayı denetlemek yerine hakkını isteyen işçileri,  gözaltına alıp, tutuklaması;  milletin, haksızlık karşısında sesini duyurması ve hak araması imkanını yok ederken,   devletin asıl var olma amacının dışına çıkıldığını da gözler önüne bir kez daha serdi.

Özellikle insani koşullarda yaşayıp, çalışma talebinde bulunan bu işçilerin seslerini duymak yerine, onların devletin yatırımlarına karşı çıkan, engellemeye çalışan birer vatan haini olarak yaftalanması,  bağımsız olduğu var sayılan  adalet sisteminde ise savcının “3.havalimanı işçileri yalnız değildir” diye yazan iki öğrenciyi, “terör örgütü propagandası yapmak”tan haklarında işlem yapılması talimatı vermesi  toplumun endişelerini ve kaygılarını arttırmakta.

Diğer bir taraftan ise  biat kültürüne alışmış, sorgulamayan, yönetenler ne derse o doğrudur mantığıyla ilerleyen, en ufak bir hak aramada ve eleştiride gözle görünür gerçekleri yok sayıp, gerçek dışı senaryolara inanan topluluğun giderek artması ve etkin alanlarda daha çok yer alması ise toplumda ki yozlaşmanın başka bir boyutu.

Hakkını arayan insanlara, hak arama imkanı tanımamak, gerçekleri kabul etmemek, sorumlulukları yerine getirmemek, sorgulamamak, en ufak eleştiride dahi hainlikle suçlamak, yalanlamak,  insanların seslerini duymamak, kendini geliştirmemek…  ve bunların yönetenlerden tutun da toplumun her geçen gün artan büyük bir kısmında hızla ilerlemesi , gerçeklikten kopuk hastalıklı bir toplumun  yer aldığı tüm değerlerden uzak , adaletin, bilimin, fikir hürriyetinin olmadığı karanlık bir ülkenin yolu gibi…