Vatan Şairi Mehmet Akif Ersoy Anıldı

Vatan Şairi Mehmet Akif Ersoy Anıldı

Yayınlama: 16.03.2016
257
A+
A-

 

Vatan Şairi Mehmet Akif Ersoy Anıldı


Tekirdağ İl Müftülüğü ve Süleymanpaşa İlçe Müftülüğü ’nün düzenlemiş olduğu panelde Vatan Şairi Mehmet Akif Ersoy Kur’an tilaveti ile anıldı.


Tekirdağ İl Müftülüğü ve Süleymanpaşa İlçe Müftülüğü’nün ortaklaşa düzenlediği ‘Çanakkale Şehitleri ve Mehmet Akif Ersoy’ panelinde Tekirdağ İl Müftü Vekili Hızır Yağcı, Süleymanpaşa İlçe Müftüsü Süleyman Yeniçeri, İl Müftü Yardımcısı İsmail Hısım panelist olarak bulundu. İl Milli Eğitim Müdürlüğü Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen panel, Kur’an-ı Kerim tilaveti ve Çanakkale Şehitleri sinevizyon gösterimi ile başladı. Tekirdağ eski müftüsü Mahmut Gürlen’in yönetimindeki panelde ilk panelist olarak Tekirdağ İl Müftü vekili Hızır Yağcı, Mehmet Akif Ersoy’un hayatı konusunda katılımcıları bilgilendirdi.

 


Panelde konuşan Tekirdağ İl Müftü Vekili Hızır Yağcı, “Akif resmi bir din adamı o günün ifadesiyle sarıklı tayfasından değildir. Ancak aldığı din eğitimi yaşayışı ve eserleri onu din adamı şahsiyetine sahip olduğunu ortaya koymaktadır. O Kur’an şairi olarak bilinir. Kur’an-ı kerim onun kimliğini ve kişiliğini düzeltmiştir. Şiirlerinde Kur’an’dan alıntılar vardır. Akif Arap edebiyatıyla meşgul olurken hafızlık yapma ihtiyacı hissediyor. 20 yaşlarında da hafızlığını yapıyor. Hem de 6 aylık. O zamanların Fatih cami imamı Arap hafız diye meşhur Filibeli Mehmet Rasim efendiye her gece akşam yatsı arasında bir cüz okuyor. Nefsini bu şekilde dinletiyor. Daha sonra Mısır’a gittiği zaman Akif hafızlığını dinlettiği hocasına şöyle bir mektup yazıyor. ‘Üstadım himmetinizle Allah’ın izni ile hafızlığım demir gibi olmuştur. İnşallah ya bu yıl ya da önümüzdeki yıl eğer şöyle 3 ve 4 tane dayanıklı Müslüman bulabilirsem. Onlara hatim ilen teravih kıldıracağım’ diyor. Akif 20 yaşından sonra hafızlık yapmasına rağmen bu hedefine ulaşıyor ve hatimle teravih kıldırıyor.” diye konuştu.

 


“DİN HİZMETLERİ HİZMETLERİNDE SON DERECE AKTİFTİ” 


Yağcı, Mehmet Akif Ersoy’un yaşadığı zaman diliminde din hizmetlerinde de son derece aktif olduğunu ifade etti. Yağcı konuşmasında şunlara söyledi: “17 Haziran 1910 tarihinde yazmış olduğu hasbihal adlı yazısında dinle alakalı bulgulara çok rastlıyoruz. Burada şunları söylüyor: ‘Camiler efkâr-ı milleti tembih için ne müsait yerlerdir.’ diyor. Burada şunu anlatmak istiyor aslında. Akif milletin aydınlanmasını camilerde görüyor. Ama bunu bir takım şartlarla gerçekleşeceğini söylüyor. Şöyle söylüyor : ‘Bazı üzgün bir zat kürsüye çıkarda, Kur’an namına hadis namına hakikati cemaate telkin edemez mi? Cemaate anlatamayacağız bir şey olur mu? Ama konu her zaman ki gibi adet olduğu üzere hurafeler ıslah olacaksa vaz geçtik. Kalsın’ diyor merhum Akif. Onun hayatına baktığımız zaman hep cami eksenli bir hayat görüyoruz. Hatta onu eleştirenler caminin duvarlarını açamamıştır demişlerdir.”